31 Mart 2012 Cumartesi

YURTDIŞI BORÇLANMA VE TAHSİS MEVZUATI

yurtdışı borçlanma                                           
                                           T. C.
                SOSYAL SİGORTALAR KURUMU
         SOSYAL SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
  Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı
           
YURTDIŞI BORÇLANMA
VE TAHSİS MEVZUATI
(Eğitim Notu)
Eylül – 2008/ANKARA2
İ Ç İ N D E K İ L E R
Birinci Bölüm
YURTDIŞI BORÇLANMA VE TAHSİS İŞLEMLERİ
DAİRE BAŞKANLIĞI
A- TARİHÇE  1
B-  İDARİ YAPI VE GÖREVLER 2
İkinci Bölüm
YURTDIŞI BORÇLANMA
 MEVZUATI VE İŞLEMLERİ
A- GİRİŞ   6
B- KAVRAMLAR   7
C- BORÇLANMANIN ŞARTLARI  8
D- BORÇLANMA BAŞVURULARINDA İSTENİLECEK BELGELER  11
E- BAŞVURULACAK KURULUŞ VE BİRİM  12
F- BORÇLANMA MİKTARININ TESPİTİ, TEBLİĞİ, ÖDENMESİ VE
BORÇLANMADAN VAZGEÇİLMESİ
14
G- BORÇLANILAN SÜTELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 15
H- KAMU GÖREVLİLERİNİN YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMASINA AİT
İŞLEMLERİ
20
I ZORUNLU GÖÇE TABİ TUTULANLARIN BORÇLANMA İŞLEMLERİ 21
Üçüncü Bölüm
GENEL OLARAK
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİ
A- GENEL OLRAK  23
B- SÖZLEŞMELERİDE YER ALAN ORTAK TERİMLER   25
C- MEVZUATA TABİ OLMA  26
Dördüncü Bölüm
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİNE GÖRE
KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI
A- HASTALIK VE ANALIK YARDIMLARI  35
B- KİMLER HANGİ HALLERDE SAĞLIK  YARDIMI TALEP EDEBİLİR ?  38
C- KURUMUMUZUN SAĞLIK HİZMETİNİ SATIN ALMASI 39
D- TÜRKİYE’DE DAİMİ OLARAK İKAMET EDEN AİLE BİREYLERİ 43
E- ANALIK SİGORTASI UYGULAMASI 45
F- GİGER İADESİ - HESPLSŞMA 46
G- MESLEK HASTALIKLARI VE İŞ KAZALARI 48
H- TIBBI KONTROLLER 49 3
Beşinci Bölüm
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİNE GÖRE
UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI
A- SİGORTALILIK SÜRELERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ   50
B- AYLIKLARIN HESAPLANMASI   50
C- CENAZE/ÖLÜM YARDIMLARININ ÖDENMESİ 52
D- ALMANYA PRİM İADESİ 52
E-  İSVİÇRE PRİM TRANSFERİ 53
Altıncı Bölüm
DİĞER KONULAR
A- AYLIKLARIN TRANSFERİ 56
B- AİLE YARDIMLARI  56
C-  İDARİ ÖNLEMLER VE İŞBİRLİĞİ USULLERİ 57
D- ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SORUMLULUĞU  58
E- ANLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMLENMESİ 58
 
       Ekler
       Ek- 1 MERKEZ VE TAŞRA BİRİMLERİ ARASINDA GÖREV DAĞILIMI 60
       Ek- 2 SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ İMZALANAN ÜLKELER 61
       Ek- 3 SAĞLIK YARDIMLARINDA ÜLKE BAZINDA KULLANILAN        
FORMÜLERLER
62
       Ek- 4 HİZMET BİRLEŞTİRİLEREK AYLIK BAĞLANMASI İÇİN
                 MEVZUATLARINDA GEÇMESİ GEREKEN ASGARİ SÜRE
63 1
Birinci Bölüm
YURTDIŞI BORÇLANMA VE TAHSİS İŞLEMLERİ
DAİRE BAŞKANLIĞI
A- TARİHÇE
1950'li yıllarda ülkemizden batı Avrupa ülkelerine iş gücü akımının artmasına rağmen
bu hızlı gelişmeye karşı hiçbir kesim hazırlıklı olmadığı gibi gerekli önlemler de alınmamıştı.
1960'lı yıllara gelindiğinde ise yasal bazı tedbirlerin alındığını, Türk işçisi çalıştıran ülkelerle
peyderpey işgücü anlaşmaları ve sosyal güvenlik sözleşmelerinin akdedildiğini görüyoruz.
        01/6/1961 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye-İngiltere ve 01/11/1965 tarihinde
yürürlüğe giren Türk-Alman sosyal güvenlik sözleşmelerine rağmen, Kurum bünyesinde bu
görevi yürütecek bir birim kurulmamıştı.
        Sözleşmelerden doğan işlemlerin belli bölümleri Genel Sekreterlik bünyesinde,  kısa
vadeli sigorta kolları uygulaması Hastalık Sigortası Müdürlüğünde, uzun vadeli sigorta
kollarının tatbikatı ise İhtiyarlık Sigortası ve Tahsis İşleri Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan
servisler tarafından yürütülmekte idi. Sağlık ve para yardımlarına ilişkin masraf hesaplaşması
da o tarihteki adıyla Genel Muhasebe Müdürlüğünün görevleri arasına dahil edilmiş ise de,
karşı ülkelerin faturalara itirazları başlayınca görev tamamen “Dış Münasebetler Bürosu"na
devredilmiştir.
       Genel Sekreterlik bünyesindeki Dış Münasebetler Bürosu’nun adı "Dış Münasebetler
Müdürlüğü"ne çevrilerek, yeni bir müdürlük ihdas edilmiş ve 26/05/1967 tarihinden itibaren
faaliyete geçirilmiş, Hastalık Sigortası Müdürlüğü bünyesinde yürütülen işlemler  de bu
Müdürlüğün görev kapsamına dahil edilmiştir.
      Böylece Müdürlük, mevcut görevlerinin yanı  sıra, sözleşmelerin Hastalık, Analık, İş
kazaları ve Meslek Hastalıkları Sigorta kollarına ilişkin hükümlerini de uygulamaya başladığı
gibi, bu nedenle yapılan Kurum harcamalarının yabancı mercilerden tahsili konusundaki
hesaplaşma işlemlerine de geçilmiştir.
      1972 - 1973 yıllarında şubelerde müstakil Dış Münasebetler Servislerinin kurulması,
1974 yılından itibaren de Kurum sağlık tesisleri bünyesinde Dış Münasebetler Servislerine
kadro verilmesi temin edilmiştir.
       Ünitenin adı, verdiği hizmetler dikkate alınarak "Yurtdışı İşçi Sorunları Daire
Başkanlığı" olarak değiştirilmiştir.
       Tahsis Dairesi ve  İhtiyarlık Dairesi Başkanlıkları bünyesindeki servisler ise 1980
yılına kadar  durumlarını muhafaza etmişler,  bilahare SSK Yönetim Kurulunun 10/10/1980
tarihli, 5263 sayılı kararları ile müstakil "Yurtdışı Aylık ve Gelir  İşlemleri Dairesi
Başkanlığı" adı altında bir dairenin kurulması, Tahsis ve İhtiyarlık Daireleri bünyesindeki
servisler peyderpey bu üniteyle birleştirilmesinin kararlaştırılması üzerine ünite 01/5/1981
tarihinde faaliyete geçmiştir. Böylece Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü sosyal
güvenlik sözleşmelerinin yürütümü ile ilgili müstakil iki üniteye sahip olmuştur. 2
       13/08/1984 tarihine kadar bu şekilde çalışmalarını sürdüren iki başkanlık, 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince,  "Yurtdışı İşçi Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı"  adı altında tek bir Başkanlık olarak, 22/05/1985 tarihinden itibaren faaliyetini
sürdürmeye başlamıştır.
    04/10/2000 tarihli ve 24190 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren “Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname” ile.Başkanlık.görevlerinde.herhangi.bir.değişiklik.olmamıştır.
   5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 12 ve 13 üncü maddelerinde
düzenlenen ve görevleri belirlenen Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün Merkez Teşkilatı,
Yönetim Kurulumuzun 28/11/2007 tarihli, 2007/349 sayılı kararı ve Bakanlık Makamının
28/11/2007 tarihli, 353 sayılı onayları ile kurulmuştur.
Söz konusu düzenleme ile oluşturulan “Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis  İşlemleri
Daire Başkanlığı”nın görevleri, kamu görevlileri hariç olmak üzere, diğer sigortalıların;
• Yurtdışı hizmet borçlanması ve tahsis,
• İsviçre Prim transferi
• Almanya Prim iadesi,
• Almanya ve Bulgaristan aylıkları,
• Yurtdışı tedavi işlemlerinin koordinesi,
• Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerle sağlık yardımı masrafları ile ilgili
hesaplaşma,
• Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile ilgili formülerler,
• Mevzuata tabi kalma ve görev süresinin uzatımı,
işlemlerini yürütmek  şeklinde belirlenmiştir.
Buna göre, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılarla ilgili olarak
devredilen Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün Tahsisler Daire Başkanlığında yürütülen sözleşme
aylıkları ile Sigortalama Dairesi Başkanlığında  yürütülen yurtdışı hizmet borçlanmasına ait
işlemler de, 25 personeli ile birlikte Başkanlığa devredilmiştir.
B- İDARİ YAPI VE GÖREVLER
1- MERKEZ
Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis  İşlemleri Daire Başkanlığı, Kurumun ana hizmet
birimlerinden birini oluşturan Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü’nün sekiz Daire
Başkanlığından biridir. 256 personeli bulunmaktadır.
Başkanlığın merkezdeki görevleri aşağıda sayılmıştır:  3
a) Yabancı ülkelerle ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri ve idari anlaşmalar yapılmasına
ilişkin tasarı metinlerinin hazırlanması ile yürürlükteki sözleşmelerde gerekli tadillerin
yapılması için gereken çalışmalara katılmak.
      b) Ülkemizin taraf olduğu ikili sözleşmelerle ilgili olarak , sigortalıların hastalık,
analık, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile aile yardımları, malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları kollarına ilişkin tüm işlemleri yürütmek.
c) Almanya mevzuatı gereğince, Türk sigortalılarına yapılan prim iade işlemlerinde
yardımcı olmak.
   d)Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre, prim transferlerinin
yapılmasını sağlamak ve gerektiğinde ilgililere malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarını
bağlamak.
 e) Vatandaşlarımızın yurtdışında geçen sigortalılık süreleri ile yurtdışında ev kadını
olarak geçen sürelerin Kurumumuza borçlanmaları ile ilgili işlemleri yürütmek ve aylık
bağlamak.
 f) Yabancı sigorta kurumlarınca vatandaşlarımıza bağlanan aylıkları Kurumumuz
aracılığıyla ödemek.
g) Kurumumuzca akit ülke vatandaşlarına bağlanan aylıkların akit ülkelere transferini
sağlamak.
   h) Yabancı sigorta kurumlarından aylık alanların tıbbi ve idari kontrolleri ile ilgili
tüm işlemleri yürütmek.
   ı) Ülkemizde geçici veya daimi olarak bulunan sözleşmeli ülke sigortalıları ile aylık
gelir sahipleri ve bunların hak sahibi aile bireylerinin sağlık yardımlarını, ilgili sigorta
kurumları adına sağlamak ve yapılan sağlık yardımı masraflarının takip ve tahsilini
sonuçlandırmak.
i)  Ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında yer almayan, sosyal güvenlik
sözleşmelerinin aile yardımlarına (çocuk parası) ilişkin işlemleri yürütmek.
   j) Akit taraf sigorta kurumlarının Türkiye’deki üçüncü  şahıslar nezdindeki rücuan
tazminat taleplerinin takibi, haksız ve fuzuli ödemelerin geri alınması ile ilgili işlemleri
yürütmek, Türkiye’deki prim alacaklarının tahsil işlemleri ve tahsil edilen meblağların
yurtdışına transferini sağlamak.
k) Kurumumuz sigortalılarının, aylık-gelir sahiplerinin ve aile bireylerinin ikili
sözleşmelerin imkan verdiği hükümler çerçevesinde, akit ülkelerde tedavi görmeleri halinde
yapılan masrafların hesaplaşmasını sonuçlandırmak.
m)  Vatandaşlarımızın yoğun olarak çalıştıkları ülkelerle ikili sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılması çalışmalarını veya bu sözleşmeye göre emekli olma  şartını yerine
getirenlerin aylıklarının Türkiye’ye transferi işlemlerini yürütmek.
2- TAŞRA  4
Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis  İşlemleri Daire Başkanlığı’nın taşradaki uzantısı,
Sosyal Güvenlik  İl Müdürlüklerinde ve Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerinde faaliyet
gösteren yurtdışı işlemleri servisleridir.
“Yurtdışı İşlemleri Servisi” aşağıdaki görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
 
a) Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinin, hastalık, analık, iş kazaları
ve meslek hastalıkları ile ilgili hükümleri çerçevesinde, akit ülke sigorta mevzuatına göre
sağlık yardım hakkını elde etmiş ve geçici veya daimi olarak ülkemizde ikamet eden
kimselerin, akit ülke sigorta mercileri adına Kurum sağlık hizmetlerinden yararlandırılması ile
yardım hakkının durdurulması konularında işlem yapmak.
b) Gerek akit taraf ülkenin sigorta mevzuatı ve gerek 5510 sayılı Kanun hükümlerine
göre yapılan işlem sonucundan akit ülke sigorta merciini haberdar etmek ve  bilgi alış
verişinde bulunmak.
c) Sözleşmelerin, hastalık, analık, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili
hükümlerini sağlık ve para yardımları itibarı ile uygulamak, akit taraf ülkenin sigorta
mevzuatı ile 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütmek.
d) Hastalık, analık, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigorta kollarının uygulanması
nedeniyle akit ülke sigorta kuruluşları nam ve hesabına Kurumca sağlanan sağlık ve para
yardımlarının, hesaplaşma yöntemleriyle takip, tahakkuk ve tahsili işlemlerini yürütmek.
e) Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinin, aile yardımları ve çocuk
parasına ilişkin uygulamayı yürütmek.
 f)  Sözleşmelerin, karşılıklı idari yardımlaşma prensipleri çerçevesinde Kuruma düşen
işlemleri yürütmek, akit taraf ülke sigorta kurumlarının Türkiye’deki üçüncü  şahıslar
nezdindeki rücuan tazminat taleplerinin takibi, haksız ve fuzuli ödemelerin geri alınması
işlemlerini yapmak, akit taraf ülke sigorta kurumlarının, Türkiye’deki prim alacaklarını takip,
tahsil işlemleri ve tahsil edilen meblağların yurtdışına transfer işlemlerini yürütmek, aynı
işlemleri Kurum adına akit taraf ülke nezninde de takip etmek.
g) Sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince prim iadesi ve transfer işlemlerini yapmak.
h) Sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hastalık sigortası hükümlerinin, Kurum
sigortalılarına uygulanması ve sağlık yardımı masraflarının hesaplanarak akit taraf ülke
sigorta kurumlarına ödenmesi yada alacaklarımızdan mahsup edilmesi işlemlerini yürütmek.
ı) Kuruma ve akit ülke sigorta kurumlarına veya yalnız akit ülke kurumlarına tabi
çalışması olan sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından aylık bağlanmasına esas
teşkil edecek sosyal güvenlik sözleşmesi uygulamasına ait aylık talep dilekçesini almak ve
ilgili formüleri tanzim etmek.
i) Akit taraf ülke sigorta kurumları nam ve hesabına tıbbi kontrollere veya idari
mevzuata ait işlemleri yürütmek.
j) Çalışma alanına giren diğer benzer görevleri yapmak. 5
            Yurtdışı  işlemleri yönünden merkez ve taşra arasındaki görev dağılımı Ek-1’deki
tabloda gösterilmiştir.
İkinci Bölüm6
YURTDIŞI BORÇLANMA
MEVZUATI VE İŞLEMLERİ
A- GİRİŞ
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin
borçlandırılarak ülkemiz sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik, malullük, yaşlılık ve
ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla bu
güne kadar iki borçlanma kanunu yürürlüğe girmiştir.
Bunlardan ilki 07/06/1978 tarihinde yürürlüğe giren 30/05/1978 tarihli 2147 sayılı
Kanun,  ikincisi ise 22/05/1985 tarihinde yürürlüğe giren 08/05/1985 tarihli 3201 sayılı
Kanundur. Ayrıca, 3201 sayılı Kanunun bazı maddeleri 4958 ve 5754 sayılı kanunlarla
değiştirilmiştir.
1- 2147 sayılı Kanun
Yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın çalıştıkları ülkelerin sosyal güvenlik mevzuatı
ile Türkiye’deki sosyal güvenlik mevzuatı arasındaki emeklilik aylığına hak kazanma
koşullarının farklılığından doğan yakınmaları azaltmak, Anayasamızda vurgulanan “Sosyal
Devlet” anlayışının somut örneklerinden biri olan herkese sosyal güvenlik hakkını sağlamak
ve bunu kitlelere yaygınlaştırmak, ülkemizin döviz sıkıntısını gidermek amacı ile 2147 sayılı
Kanun ile Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarına, yurtdışında geçen sürelerini sosyal
güvenlikleri bakımından döviz olarak borçlanarak değerlendirme hakkı tanınmıştır.
2- 3201 sayılı Kanun
2147 sayılı Kanunun yedi yıllık uygulamasında ihtiva ettiği hükümler,
vatandaşlarımızın hak kayıplarına yol açmıştır. Bu sebeple vatandaşlarımızın yurtdışında
geçen sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi için konu yeni yaklaşımla
ele alınmış ve 22/05/1985 tarihinde 3201 sayılı Kanun yürürlüğe konulmuştur.
3201 sayılı “Yurtdışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun” ihtiva
ettiği hükümler, getirdiği yeni haklar bakımından yurtdışındaki vatandaşlarımıza yeni
imkanlar tanımıştır.
3- 4958 sayılı Kanun
3201 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “yurda kesin
dönüş yapanlar”  ve  “kesin dönüş”  sözcüklerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak Anayasa
Mahkemesince iptal edilmesi üzerine 06/08/2003 tarihli ve 25191 Sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 29/07/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun 56 ncı maddesi ile söz konusu madde yeniden düzenlenmiştir.
Bu düzenleme ile yurtdışında çalışmakta olanlar ile daha sonra yurtdışında çalışacak
olanların yurtdışında iken yada yurda döndükten sonra durumlarına uygun sosyal güvenlik
kuruluşuna başvurarak yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanabilme imkanı sağlanmıştır.
 4- 5754 sayılı Kanun 7
 
17/04/2008 tarihli ve  5754 sayılı  “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun”,  08/05/2008 tarih ve 26870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
5754 sayılı Kanunun;
- 79 uncu maddesi ile  08/05/2008 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 1 inci, 2 nci, 3 üncü,
4 üncü, 5 inci ve 6 ncı maddesi değiştirilmiş ve bu Kanuna geçici 5 inci, 6 ncı ve geçici 7 nci
madde eklenmiştir.
- 64 üncü maddesi ile değiştirilen 5510 sayılı  “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu”nun 106 ncı maddesinin 24 numaralı bendine göre, 3201 sayılı Kanunun 7
nci, 11 inci, geçici 1 ila geçici 4 üncü maddeleri ve 3201 sayılı Kanunda geçen “döviz”
ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.
- 68 inci maddesi ile değiştirilen 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin
dördüncü fıkrası; yurtdışı hizmet borçlanmasına ait prime esas kazançların aylık
bağlanmasında nasıl değerlendirileceği hususuna açıklık getirmiştir.
5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeler, Kanunun
yayımlandığı 08/05/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 5510
sayılı Kanunun sigortalılık statüsüne ilişkin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası, prime esas
kazancın alt ve üst sınırına ilişkin 82 nci maddesi ile borçlanılan sürelere ait kazançların aylık
bağlanmasında değerlendirilmesine ilişkin geçici 7 nci maddenin dördüncü fıkrası da 3201
sayılı Kanunun uygulaması ile sınırlı olmak üzere aynı  tarih itibari ile yürürlüğe girmiş
bulunmaktadır.

B- KAVRAMLAR
Gerek 3201 sayılı Kanunda, gerekse bu Kanunun uygulama Yönetmeliğinde bazı
kavramlar tanımlanmıştır. Bunlardan;
    1- Sosyal güvenlik kuruluşları; Sosyal Güvenlik Kurumu  ile 17/07/1964 tarihli ve
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları,
          2- Sosyal güvenlik kanunları; 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci
maddesi ile 24/05/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak
Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun ile bu kanunlara ait ek ve değişiklikleri,
           3-Sürelerin değerlendirilmesi;  Türk vatandaşlığını haiz olanların 1 inci maddede
belirtilen sürelerinin istekleri halinde değerlendirilmesini,
4- Döviz; Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından konvertibl sayılan yabancı
ülke para birimlerini,
5- Sosyal güvenlik sözleşmesi; ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik alanındaki ikili
veya çok taraflı anlaşmaları, 8
6- Kısmi aylık; sosyal güvenlik sözleşmesine istinaden birleşik hizmetler üzerinden
taraflardan biri tarafından kendi sigortalılık süresi ve mevzuatına göre bağlanan aylıkları,
  7- Kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona
ermesini, çalışmaya bağlı sosyal sigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık  ödeneği ile
ikamete bağlı sosyal yardım almamaları durumunu,
  8- Sigortalılık süresi; borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına
göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış yada çalışılmış süre olarak kabul edilen süreleri,
9- Borcun tamamının ödenmesi; aylık talep tarihinden önce ödenen miktarı,
10-  İşsizlik süresi;  ilgili  ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu  çalışma
sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi,
11- Sosyal yardım; bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak
hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken
kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu
kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına
bağlı nakdi yardımları,
ifade eder.
C- BORÇLANMANIN ŞARTLARI
Yurtdışı hizmet borçlanmasından yararlanabilmek için aşağıda açıklanan Türk
vatandaşı olmak, belirli nitelikte yurtdışı süreleri bulunmak, hizmetleri belgelendirmek ve
yazılı istekte bulunmak şartları aranır.
1- Türk Vatandaşı Olmak
Yurtdışı hizmet borçlanmalarında, Türk vatandaşı olma  şartının iki halde yerine
getirilmesi zorunludur.  Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk
vatandaşı olması, diğeri ise Türk vatandaşlığında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan
sigortalı veya hak sahibinin yazılı başvuru tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmasıdır.
Diğer bir anlatımla, Türk vatandaşlığında geçmeyen yurtdışı hizmet veya ev kadınlığı
süreleri borçlandırılmayacağı gibi, borçlanma başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı
tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin borçlanma talepleri  reddedilmelidir. Aynı zamanda
Türk vatandaşlığı ile birlikte yabancı ülke vatandaşlığı devam edenler de söz konusu yasa ile
getirilen düzenlemeden yararlanabilirler.
 Borçlanılmak istenilen sürelerde, Türk vatandaşlığının devam edip etmediği ve
borçlanmak için yazılı başvuru tarihinde sigortalı veya hak sahibinin Türk vatandaşı olup
olmadığı, ilgililerden herhangi bir belge talep edilmeden Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğünün Kimlik Paylaşım Sistemi kullanılarak bilgisayardan alınacak olan Vukuatlı
Nüfus Kayıt Örneği çıktısı ile tespit edilir.
Ancak, vatandaşlıkla ilgili olarak Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği ile başvuru sırasında
alınan Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi yada diğer belgelerde yer alan bilgiler arasında
farklılık bulunduğu hallerde, vatandaşlık durumundaki değişiklikle ilgili belgelerin Kuruma 9
ibrazı müracaat sahibinden istenilebileceği gibi, tereddüt  halinde konunun açıklığa
kavuşturulması için ilgili kurum ve kuruluşlar ile de yazışma yapılabilir.
 
2- Belirli Nitelikte Yurtdışı Süreleri Bulunmak
3201 sayılı Kanuna göre borçlanma hakkından yararlanabilmek için ilgilinin
yurtdışında belirli nitelikte  geçen hizmet veya sürelerinin bulunması şarttır. Bunlar,
yurtdışında;
- Hizmet akdi kapsamında veya kendi nam ve hesabına bağımsız olarak geçen
sigortalılık,
- Hizmet akdi kapsamında veya kendi nam ve hesabına bağımsız olarak geçen
sigortalılık süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik
(çalışılmayan),
- Ev kadını olarak geçen,
süreleridir.
Ancak, aşağıdaki süreler borçlanma kapsamı dışında tutulur:
a) 18 yaşın doldurulmasından önce yurtdışında geçen hizmet ve ev kadını olarak geçen
süreleri.
b)  Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce ve Türk vatandaşlığının
kaybedilmesinden sonra geçen hizmet ve ev kadını olarak geçen süreleri.
c) İsveç,  İsviçre ve Fransa ile yapılan sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince
Türkiye’de isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde yurtdışında geçen hizmet ve ev
kadını olarak geçen süreleri.
ç) Sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm  sigortaları kapsamında
geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri.
d) İkili sosyal güvenlik sözleşmesine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların
çalışmalar arasında ve hizmetin bitim tarihinden sonraki işsizlik süreleri.

Yukarıdaki (ç) maddesinde  belirtilen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin
süreler;
a) Libya’da iş  üstlenen  Türk  işverenlerince çalıştırılan Türk işçilerin bu ülkede
01/09/1985 tarihinden sonra geçen çalışma sürelerini,
b) Almanya’da istisna akdi kapsamında iş üstlenen Türk işverenlerince çalıştırılan
Türk işçilerinin bu ülkedeki çalışma sürelerini,
c) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenler
tarafından yurtdışına götürülen Türk işçilerinin çalışma süreleri ile Türkiye’deki sosyal
güvenlik  kanunlarına göre yurtiçinde isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde bu
ülkelerde geçen hizmet veya ev kadını olarak geçen sürelerini, 10
kapsar.
5754 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 3201 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde yer
alan  “çalışma süreleri” ibaresi yerine  “sigortalılık süreleri” ibaresi kullanılmıştır. Bu
nedenle, 3201 sayılı Kanunun uygulamasında, borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu
ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış yada çalışılmış süre olarak kabul edilen
süreler sigortalılık süresi olarak anlaşılmalıdır.  Buradaki sigortalılık süresi 506 sayılı
Kanunun 108 inci maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde belirtilen sigortalının
ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihten tahsis talep veya ölüm
tarihine kadar geçen sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez.

3- Hizmetleri Belgelendirmek
Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılması için bunların borçlanma başvuru
sırasında belgelendirilmesi zorunludur.
Borçlanma için yazılı istekte bulunan ancak, ibraz ettikleri belgeleri borçlanma
işleminin yapılması için yeterli görülmeyenlerin istekleri reddedilmeyecek, belgelerini
tamamlamaları kendilerinden talep edilmelidir.
Gerektiğinde belgelendirilme için ülkemizin sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış
olduğu ülke mercileri aracılığıyla idari yardımda bulunulabilir. Bu amaçla, il
müdürlüklerimizce belgeleri yetersiz yada eksik görülenlerin yurtdışında geçen çalışmalarının
bu ülkelerle yapılacak olan yazışma ile Genel Müdürlüğümüzce (Yurtdışı Borçlanma ve
Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı) tespiti talep edilebilir.
Borçlanmanın yapılabilmesi için Kuruma ibraz edilmesi gereken belgeler, sosyal
güvenlik sözleşmesi akdedilen ve akdedilmeyen ülkelerde geçen hizmet süreleri ile ev
kadınlığında geçen süreler itibariyle aşağıda sayılmıştır:
a) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerde geçen sigortalılık süreleri;
- Çalışılan ülkede bağlı bulunulan sigorta merciinden alınacak hizmet cetveli veya
sigorta kartları,
- Sigortalıların çalıştıkları iş yerleri resmi kuruluş ise belgelerin ayrıca tasdikine gerek
kalmaksızın çalışılan ülkede iş yerlerinin bağlı bulunduğu belediye, vergi dairesi, iş bulma
kurumları, ilgili meslek kuruluşları veya dernekler ve diğer resmi kuruluşlarca verilen hizmet
belgesi,
- Yurtdışında kendi nam ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili
meslek kuruluşu veya derneklerce verilen hizmet belgesi,
- Bulunulan ülkelerdeki Türk temsilciliklerinden (konsolosluk,çalışma ve sosyal
güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler v.b.) alınacak gerekçeli hizmet belgeleri,
gibi hizmetin niteliğine uygun bir belge ile belgelendirilmelidir.
b)  Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde geçen sigortalılık süreleri; 11
- Bulunulan ülkelerdeki Türk temsilciliklerinden (konsolosluk,çalışma ve sosyal
güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler v.b.) alınacak gerekçeli hizmet belgeleri,
- Yurtdışında çalıştıkları  iş yerlerinden alacakları hizmet sürelerini gösterir
bonservisleri ile birlikte pasaportlarında bulunan çalışma izinlerinin tasdikli tercümeleri,
-  Gemi adamları, çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk
temsilciliklerinden alacakları gerekçeli hizmet belgelerini veya iş yerlerinden alacakları
hizmet sürelerini gösterir bonservisleri ile gemilerde çalıştıklarını gösterir belgelerde kayıtlı
bulunan çalışma izinlerinin tasdikli tercümeleri yada pasaportlarında çalışma süreleri ile
örtüşen giriş-çıkış tarihlerini gösterir sayfaların tasdikli örnekleri,
gibi hizmetin niteliğine uygun bir belge ile belgelendirilmelidir.
     c) Ev kadını olarak geçen süreler ise yurtdışında oturduklarına dair alacakları ikamet
belgesi (Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca, yurtdışında ise konsolosluklarca yapılmış
tercümesi ile birlikte), ikamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş
tarihleri, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının noter tarafından
tasdikli fotokopisi yada emniyet müdürlüklerinden alacakları yurda giriş-çıkış çizelgesi ile
belgelendirilmelidir.
4) Yazılı İstekte Bulunmak
Yurtdışında geçen çalışma veya ev kadınlığı sürelerinin borçlandırılmasına ilişkin
yazılı talep, 2008/44  Genelge eki “Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi”nin usulüne göre
doldurulup imzalandıktan sonra doğrudan yada posta yolu ile Kurumun ilgili  ünitesine
verilmesi ile gerçekleşir. Bu belge dışında yurtdışı hizmet borçlanması isteğine dair yazılı
dilekçe ile yapılan başvurular da kabul edilir. Ancak, dilekçede yer alan bilgiler, borçlanma
işlemini sonuçlandırmakta yeterli değil ise ilgiliden Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesinin
temini cihetine gidilir.
Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi örnekleri  ünitelerce yeteri kadar çoğaltılıp
ilgililere verilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Kurumun web sayfasından da temin
edilebilir.
   D- BORÇLANMA BAŞVURULARINDA İSTENİLECEK BELGELER
Yurtdışı hizmet borçlanması başvurularında Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi
ekinde;
a) Yurtdışı çalışmalarını gösterir yukarıda (A/3) bölümünde belirtilen durumlarına
uygun hizmet belgelerinden biri,
b) Nüfus cüzdanının önlü arkalı fotokopisi (Vatandaşlık durumlarında değişiklik
olanlar için ayrıca bu durumlarını gösterir vukuatlı nüfus kayıt örneği),
alınır.
Bu belgelerden birinin eksik olması yada belgede kayıtlı bilgilerin yetersiz veya
gerçeğe uygun olmadığının tespiti hallerinde, yeni belgelerin temini cihetine gidilir. Tahakkuk
eden borcu üç ay içinde ödeme mecburiyeti ile yurtdışı hizmet borçlanmasının şartlarından 12
birisinin de belgelendirme zorunluluğu bulunduğu hususları dikkate alındığında, Kurumun
yazılı bildirisine rağmen eksik  belgeyi üç ay içinde ibraz etmeyenlerin borçlanma işlemleri
durdurularak, borçlanmanın geçersiz olduğu başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bu
durumda olanların  borçlanma işlemleri, yeni bir taleple ve yeni talep tarihinde geçerli olan
prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında seçilecek olan kazanç üzerinden
gerçekleştirilir.
Ev kadını olarak sürelerini borçlanma talebinde bulunanlar için gerekli görülen
hallerde istenilebilecek pasaport sayfası veya yurda giriş-çıkış tarihlerini gösterir belgeler,
sigortalılık sürelerinin borçlandırılmasında istenilmez.
      E- BAŞVURULACAK KURULUŞ VE BİRİM
 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu  ile Sosyal Sigortalar Kurumu
Başkanlığı, T. C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığı çatısı altında birleştirilmiştir.
       
Diğer taraftan, 5754 sayılı Kanunla değişik 3201 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde;
“Sosyal güvenlik kuruluşları” Sosyal Güvenlik Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tabi sandıklar, “Sosyal güvenlik kanunları” ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Geçici 20 nci
maddesi ile 2829 sayılı Kanun ile bu Kanunlara ait ek ve değişiklikler  şeklinde
tanımlanmıştır.
3201 sayılı Kanunu üncü maddesinde ise borçlanma başvurusunun sigortalının
Türkiye’de  sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna,
Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna yapılması
öngörülmüştür.
Ayrıca, 5754 sayılı Kanunla değişik 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde, hizmet
akdi ile çalışanlar aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi, kendi nam ve hesabına bağımsız
çalışanlar (b) bendi, kamu görevlileri ise (c) bendi kapsamında sigortalı sayılmışlardır.
Bu açıklamalara göre, yurtdışı sürelerinin borçlandırılması için başvurulacak kuruluş
ve  birimler aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir:
       1) Yurtdışında 08/05/2008 tarihinden önce veya sonra geçen hizmet sürelerini bu
tarihten sonra borçlanma talebinde bulunanların borçlanma talep tarihinden önce Türkiye’de
son defa;
a) Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi çalışması olanların borçlanma işlemleri
Kurumumuzca,
b) 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesine tabi sandıklardan birine tabi çalışması
olanların borçlanma işlemleri ise ilgili sandıkça,

sonuçlandırılır.
2) Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayanların
sigortalılık süreleri ile ev kadını olarak geçen sürelerin borçlanma işlemleri de Kurumumuzca
yürütülür. Kendilerine veya hak sahiplerine sosyal güvenlik sözleşmesi uygulanmak suretiyle 13
kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri ise aylığı bağlayan Kurumca
sonuçlandırılır.
3) 5510 sayılı Kanuna göre 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlar kapsamında
geçen hizmetler Sosyal Güvenlik Kurumunda geçmiş sayıldığından ilgilinin son defa bu
kanunlara tabi geçmiş hizmeti varsa borçlanma işlemleri, Kurumumuzca yürütülür.
4) Yukarıda yapılan ayrıma göre Kurumumuza yapılacak yurtdışı hizmet  borçlanma
başvurularına ait işlemler, sigortalı son defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmış, ev kadını olarak geçen süreleri varsa yada
Türkiye’de hiç çalışması yoksa, Genel Müdürlüğümüz Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemler
Daire Başkanlığı,
b) (c) bendi kapsamında çalışmışsa, Genel Müdürlüğümüz Kamu Görevlileri
Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı,
görev ve yetkisinde yürütülür.
5)  Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis  İşlemleri Daire Başkanlığı’nın görev ve yetkisi
dahilinde olan yurtdışı hizmet borçlanmalarından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bendi kapsamında olup, ikili ve çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri
uygulanmak suretiyle kısmi aylık bağlananlar ile aylık bağlanması için müracaat etmiş
olanların borçlanma işlemleri,
b) (a) bendi kapsamında olup, İsviçre’de geçen süreleri borçlanmak isteyenler ile gerek
2147, gerekse 3201 sayılı kanunlara göre merkezde yapılan borçlanmalara ek borçlanma
işlemleri,
 
c) (b) bendi kapsamında olup,  İsviçre’de geçen sigortalılık sürelerine ait primleri
Türkiye’ye transfer talebinde bulunan veya transfer işlemi gerçekleşenlerin borçlanma
işlemleri,
merkezde Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı’nca yürütülür.
6) Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis  İşlemleri Daire Başkanlığının görev ve yetkisi
dahilinde olan yurtdışı hizmet borçlanmalarından aşağıda belirtilenlerin işlemleri ise yetki
devri kapsamında  borçlanma başvuru sahibinin Türkiye’de ikametgahının bulunduğu yerdeki
sosyal güvenlik il müdürlüklerimizce yürütülür:
a)  Son defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi
kapsamında hizmetleri olanlardan merkezin görev alanı dışında kalan borçlanma işlemleri.
b) Türkiye’de sigortalılığı olmayanlarla bunların hak sahiplerinin borçlanma işlemleri.
c) Ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanacak olanlar ile bunların  hak sahiplerinin
borçlanma işlemleri. 14
F- BORÇLANMA MİKTARININ TESPİTİ, TEBLİĞİ, ÖDENMESİ VE
BORÇLANMADAN VAZGEÇİLMESİ
5754 sayılı Kanunla değişik 3201 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde,  borçlanma
miktarının tespitinde döviz esasından vazgeçilerek, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk
ettirilecek borç tutarının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32’si olduğu
belirlenmiştir.
Buna göre, borçlanmanın tahakkuku, tebliği, ödenmesi ve borçlanmadan vazgeçme ile
ilgili esaslar aşağıda açıklanmıştır:
1- 08/05/2008 – 30/06/2008 tarihleri arasında yurtdışı hizmet borçlanması talebinde
bulunanların bir gün için tahakkuk ettirilecek borcun tespitinde dikkate alınacak olan prime
esas asgari günlük kazanç 20,28 YTL, azami günlük kazanç ise (20,28 x 6,5) 131,82 YTL’dir.
Bu kazançlara bağlı olarak bir gün için tahakkuk ettirilecek borcun alt sınırı 20,28 x % 32 =
6,49 YTL,  üst sınırı ise 131,82 x % 32 = 42,18 YTL’dir.

2- 01/07/2008 – 31/12/2008 tarihleri arasında yurtdışı hizmet borçlanması talebinde
bulunanların bir gün için tahakkuk ettirilecek borcun tespitinde dikkate alınacak olan prime
esas asgari günlük kazanç 21,29 YTL, azami günlük kazanç ise (21,29 x 6,5) 138,39 YTL’dir.
Bu kazançlara bağlı olarak bir gün için tahakkuk ettirilecek borcun alt sınırı 21,29 x % 32 =
6,81 YTL,  üst sınırı ise 138,39 x % 32 = 44,28 YTL’dir.

3- Borçlanma tutarının tespitinde, Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi yada borçlanma
isteğine ait dilekçenin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihteki prime esas kazancın alt ve üst
sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibinin söz konusu belgede belirttiği prime esas
kazanç esas alınır. Bu durumda, alt ve üst sınır arasında başka bir prime esas kazancın seçimi
halinde, bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı (seçilen prime esas kazanç tutarı x % 32)
formülü uygulanmak suretiyle belirlenir. Seçilen prime esas kazanç miktarının borçlanma
tutarının tebliğ edildiği tarihe kadar Kuruma yapılacak olan yazılı başvuru ile değiştirilmesi
halinde, borç tahakkuku ve tebliği yeni seçilen miktar üzerinden sonuçlandırılır.
           
     4- Borçlanma talep sahibinin borçlanmak istediği gün sayısı karşılığı ödeyeceği
toplam borç tutarı, yukarıdaki şekilde belirlenen bir  günlük borçlanma tutarının borçlanılan
sürenin karşılığı olan gün sayısı ile çarpımı kadardır. Örneğin; 20/05/2008 tarihinde
yurtdışında geçen 15 yıllık sigortalılık süresini günlük 30 YTL kazanç üzerinden borçlanmak
isteyen bir sigortalının toplam borçlanma miktarı 30 x 5400 x % 32 = 51840 YTL olacaktır.
5- Yeni düzenleme ile borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Kurum hesabına
ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu nedenle borçlanma miktarının ve bu miktarın Kuruma
ödenmesine ilişkin usul ve esaslar, başvuru sahibine  genelge eki mektup ile iadeli-taahhütlü
olarak tebliğ edilmelidir. Borçlanma talep sahibinin yurtiçinde ikameti halinde PTT’nin
“Alma/Ödeme Haberi Kartı”,  yurtdışında ikameti halinde ise “CN 07” kodlu
“Alma/Teslim/Ödeme/Kayıt Haberi Kartı” kullanılmalıdır.

6- Kartların PTT’ce Kuruma iade edilmesinden sonra tespit edilen tebliğ tarihinin
bilgisayar kayıtlarına aktarılması ve kartın ait olduğu dosyaya ulaştırılmasını kolaylaştırmak
amacıyla yurt içine yapılacak tebligatlara sigortalının T.C. Kimlik numarası ile dosya
numarası (tahsis yada sicil numarası) mutlaka yazılmalıdır. 15
7- Tahakkuk ettirilen borçlarını yurt dışından ödeyecek olan sigortalı ve hak sahipleri
Yeni Türk Lirası olarak bildirilen tutarın karşılığını Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası
tarafından konvertibl sayılan döviz cinsinden ödeyeceklerdir. Ödemeler, borcun ödeneceği
tarihteki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden yapılmalıdır.
 
8- Tahakkuk ettirilen prim borcunun tamamını, tebliğ tarihinden itibaren üç ay
içerisinde ödemeyenlerin, borçlanma başvuruları geçersiz sayılır. Bunların belgelendirilen
yurtdışı hizmet sürelerinin yeniden borçlandırılarak değerlendirilmesi,  bu konudaki yeni
borçlanma başvurularına bağlıdır. Söz konusu üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının
ödenmesi halinde ise ödenen miktar ile orantılı süre geçerli sayılır, kalan sürenin geçerli
sayılması yeni bir borçlanma talebi ile mümkündür.
9- Borçlanma talebinden, tebliğ edilen borcun ödenmeden önce vazgeçilmesi halinde,
borçlanma işlemi sonuçlandırılmaz. Borcunu ödedikten sonra borçlanmadan vazgeçenler ile
yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getirmeyenlere ve
bunların hak sahiplerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak YTL cinsinden iade edilir. Her iki
durumda,  yazılı talep şartı aranır.
G- BORÇLANILAN SÜRELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Borçlanılan yurtdışı hizmet sürelerinin sigortalılık süresinde, sigortalılık başlangıcında
ve prim ödeme gün sayısında değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar, 5754 sayılı Kanunla
değişik 3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde açıklanmıştır.
Ayrıca, 3201 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde borçlanılan hizmetlere göre aylık
bağlanmasına ve aylık başlama tarihinin tespitine, 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrasında ise borçlandırılan sürelere ait kazançların aylık hesabında
değerlendirilmesine ilişkin esaslar düzenlenmiştir.
1- Prim Gün Sayısı ve Sigortalılık Süresinde Değerlendirilmesi
Başvuru sahibince Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesinde borçlanmak istenilen süre
belirtilmişse belirtilen süre, belirtilmemiş ise ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler
arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanmak istediği gün sayısı esas alınacak
olup, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün üzerinden hesaplanır.
Türkiye’de sosyal  güvenlik  kanunlarına  tabi  hizmetleri  olanların,  borçlandıkları
gün  sayısı,  prim  ödeme  gün  sayıları veya  hizmetlerine   eklenir.
 5754 sayılı Kanunun 20 nci maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanunun 2008 yılı Ekim
ayı başında yürürlüğe girecek olan 32 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre 5
yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi
ödemiş durumda iken ölen 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalının hak sahiplerine borçlanma sürelerinin ilave edilerek aylık
bağlanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle 2008 yılı Ekim ayı başından sonra hak
kazanılan ölüm aylıklarında 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılan süreler dikkate alınmaz.
Ancak, yurtdışı hizmet borçlanması sürelerinin ilave edilmesi ile 32 nci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen  en az 1800 gün prim ödeme  şartının yerine getirilmesi
halinde ölüm aylığı bağlanır.
Sosyal güvenlik kanunlarında aylığa hak kazanma  şartlarında belli bir sigortalılık
süresinin arandığı durumlar için geçerli olmak üzere, sigortalılığın  başlangıç tarihinden 16
önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar
geriye götürülür.  Aynı şekilde Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti
bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi de, borçlarını tamamen
ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek  suretiyle tespit edilir.
Birden fazla yurtdışı hizmet borçlanması yapılması durumunda da sigortalılık süresi
başlangıcı borcun en son ödendiği tarihten borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye
götürülerek belirlenir.
Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, 3201 sayılı Kanuna göre
borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş
tarihi olarak dikkate alınmaz.
Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanuna göre hangi sigortalılık
haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılık varsa borçlanma
talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılık yoksa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak kabul edilir.
2- Aylık Bağlanmasında Değerlendirilmesi
Yukarıda açıklanan  şekliyle değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi
yapılabilmesi için yurda kesin dönülmüş olması, tahakkuk ettirilen borcun tamamının
ödenmiş olması ve   borcun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şartları
aranır. Buradaki; “kesin dönüş” ibaresinden aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki
çalışmasının sona ermesi, çalışmaya bağlı sosyal sigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık
ödeneği ile ikamete bağlı sosyal yardım alınmaması, “borcun tamamının ödenmesi”
ibaresinden ise aylık talep tarihinden önce ödenen miktar anlaşılmalıdır.
     Yukarıda belirtilen şartları yerine getirenlere, hangi sigortalılık statüsü ile hangi sosyal
güvenlik kanuna göre aylık bağlanacağının belirlenmesinde 2829 sayılı Kanun hükümleri esas
alınır.  Buna göre, yurtdışı hizmet borçlanma miktarını ödedikten sonra;
a) 2008 yılı  Ekim ayı başından önce aylık talebinde bulunan sigortalıların kendilerine,
ölümleri halinde   hak sahiplerine bağlanacak aylıklar, 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi
hükmüne göre belirlenecek olan sosyal güvenlik kurumu mevzuatına (506, 1479, 2925, 2926
ve 5434 sayılı kanunlardan birine),
b) 2008 yılı  Ekim ayı başından sonra aylık talebinde bulunan sigortalıların
kendilerine, ölümleri halinde  hak sahiplerine bağlanacak aylıklar, 5510 sayılı Kanunun geçici
2 nci maddenin son fıkrasına istinaden 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi hükmüne göre
belirlenecek olan sigortalılık statüsü dikkate alınarak 5510 sayılı Kanuna,
         
 göre hesaplanır.
Yurtdışı hizmet borçlanma sürelerine ait kazançların 506 ve 2925 sayılı kanunlara
göre değerlendirilmesinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin  son ve geçici 7 inci
maddesinin dördüncü fıkrası dikkate alınır. Buna göre, borçlandırılan sürenin Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki ve sonraki bir süreye ait olup olmadığına bakılmaksızın,
borçlanma miktarının tespiti için seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime
esas asgari kazanca oranlanarak, söz konusu oran borçlanılan sürelere ait ayların  prime esas
asgari kazançları ile çarpılarak bulunan tutarlar ilgili ayların prime esas kazanç olarak kabul
edilir. Ancak, hesaplanan prime esas kazanç hiçbir surette ilgili ayın prime esas kazancın alt
sınırından az, üst sınırından fazla olamaz. 17
Örnek 1 : 16/06/2008 tarihli dilekçesi ile Almanya’da 01/01/1990 – 31/12/1990
tarihleri arasında geçen sigortalılık süresini 20,28 YTL prime esas kazanç üzerinden
borçlanan ve borçlanma bedeli 20,28 X % 32 X 360  = 2336,40 YTL’ yi 18/07/2008 tarihinde
ödeyen sigortalının 1990 yılına ait prime esas kazancı;
- Seçilen bir günlük prime esas kazanç : 20,28 YTL
- Borcun ödendiği tarihteki bir günlük prime esas kazancın alt sınırı : 21,29 YTL
- Seçilen kazancın borcun ödendiği tarihteki alt sınır kazancına oranı :
  20,28 / 21,29 = 0.9525
- 01/01/1990 – 30/06/1990 tarihleri arasındaki;
9 1990 yılının birinci yarısındaki günlük  prime esas kazancın alt sınırı :
5.950 TL
9 Sigortalının bir günlük prime esas kazancı : 5.950 X 0,9525 = 5.667,38
TL (5.950 TL prime esas kazancın alt sınırı)
9 Toplam prime esas kazancı : 5.950 X 180 = 1.071.000 TL
- 01/07/1990 – 31/12/1990 tarihleri arasındaki;
9 1990 yılının ikinci yarısındaki günlük  prime esas kazancın alt sınırı :
7.467 TL
9 Sigortalının bir günlük prime esas kazancı : 7.467 X 0,9525 = 7.112,32
TL (7.467 TL prime esas kazancın alt sınırı)
9 Toplam prime esas kazancı : 7.467 X 180 = 1.344.060 TL
- 01/01/1990 – 31/12/1990 tarihleri arasındaki toplam prime esas kazanç :
  1.071.000  + 1.344.060 = 2.415.060 TL
Örnek 2 : 16/07/2008 tarihli dilekçesi ile Irak’ta 01/04/2005 – 30/06/2005 tarihleri
arasında geçen sigortalılık süresini 40 YTL prime esas  kazanç üzerinden borçlanan ve
borçlanma bedeli 40 X % 32 X 90  = 1.280 YTL’ yi 23/07/2008 tarihinde ödeyen sigortalının
borçlandığı süreye ait prime esas kazancı;
- Seçilen bir günlük prime esas kazanç : 40 YTL
- Borcun ödendiği tarihteki bir günlük prime esas kazancın alt sınırı : 21,29
- Seçilen kazancın borcun ödendiği tarihteki alt sınır kazancına oranı :
  40 / 21,29 = 1,8788
- 01/04/2005 – 30/06/2005 tarihleri arasındaki;
9 2005 yılının birinci yarısındaki  günlük  prime esas kazancın alt sınırı :
16,29 YTL
9 Sigortalının bir günlük prime esas kazancı : 16,29 X 1,8788 = 30,61
YTL
9 Toplam prime esas kazancı : 30,61 X 90 = 2.754,90 YTL
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
bulunan sigortalılar yönü ile 2008 yılı Ekim ayı başından önceki yurtdışı hizmet borçlanma
sürelerine ait kazançlar 1479 veya 2926 sayılı Kanun hükümlerine göre basamak intibakında, 18
bu tarihten sonraki  yurtdışı hizmet borçlanma sürelerine ait kazançlar ise 5510 sayılı Kanun
hükümlerine göre değerlendirilir.
3- Aylıkların Bağlanması, Yoklanması ve Kesilmesi
Yurtdışında geçen hizmetlerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak tahsis talebinde
bulunanlardan ;
 a) Yurda kesin dönülmüş olması,
 b) Tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması,
  c) 5510 sayılı Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal
güvenlik kanunlarına  göre aylığa hak kazanılmış olması,
 d) Kuruma yazılı başvuruda bulunulması,
koşulları aranır.
 Yurda “kesin dönüş”; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının
sona ermesini, ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almamaları
olarak tanımlanmış olduğundan aylık talebinde bulunanlardan ; Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinde  öngörülen belgelere ek olarak örneği Kurumca hazırlanan “3201 sayılı
Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” ile çalıştığı
işyerinden ayrıldığını, ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneğinin sona
erdiğini gösterir belge alınır.
.
 Ancak, sosyal güvenlik sözleşmeleri imzalanmış ülkelerin sigorta kurumlarınca
düzenlenen hizmet cetvellerinde var ise sigortalıların işsizlik ve hastalık ödenekleri
kaydedildiği hususu dikkate alındığında, borçlandıkları sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmış ülkelerde geçen sigortalılık süreleri dikkate alınarak aylık bağlanması isteğinde
bulunacak olanların sigorta kurumlarınca düzenlenmiş güncel tarihli hizmet cetvellerini
vermeleri yeterlidir. Ayrıca, bunlardan işsizlik ve hastalık ödeneği ile ikamet bağlı sosyal
yardım almadıklarına dair güncel tarihli belge talep edilmez.
Aylık taleplerinde beyan ve taahhüt belgelerinin tam olarak doldurulması ve aylık
talebinde bulunanların anılan belgenin kendilerince imzalanmış olmaları aranır, daha önce
verilmemiş ise nüfus cüzdan fotokopisi, borçlanma bedelinin ödenmesine ilişkin döviz alım
belgesi ve banka dekont asılları istenilir, ayrıca sigortalı ve iştirakçilerin bilgilendirilmelerine
ilişkin açıklamaların bir örneği sigortalı veya iştirakçilerin kendilerine verilecek, diğer örneği
ise imzalanmasından sonra dosyasında muhafaza edilir, sigortalı ve iştirakçiler bu konuda
bilgilendirilir.
 
Yurtdışında hizmet akdine bağlı olarak çalışmış olanlar, bağlı bulunduğu sigorta
merciinden, yurtdışında kendi nam ve hesabına çalışmış bulunanlar ise iş kolunun bağlı
olduğu meslek kuruluşu veya derneğinden yada işyerinin bağlı bulunduğu belediye, vergi
dairesi, iş bulma kurumları veya diğer resmi kurumlardan alacakları hizmet belgelerinde,
“çalıştığı  işyerinden ayrıldığı”, “işsizlik ve hastalık sigorta ödeneklerini almadığı”
ibarelerinin bulunması gerekir.   19
Aylık talebinde bulunanların, bu talepleri sırasında kendilerini yükümlülük altına alan
bağlayıcı nitelikteki Beyan ve Taahhüt Belgesi ve buna bağlı olarak işleme konulan tahsis
talep dilekçelerinin kendilerince imzalanmış olmasına dikkat edilir.
Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine  İlişkin
Yönetmeliğe göre, borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı
bağlananlar ile ölüm aylığı alan çocukların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu,
Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilir. Söz konusu kimselerden altı aydan
daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışmadıklarını ve ikamete dayalı
bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almadıklarını gösterir  belgeleri, örneği
Kurumca hazırlanan 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile
birlikte söz konusu altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra iki ay içinde Kuruma vermek
zorundadırlar.
   
  Kurum, ayrıca 3201 sayılı Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı
bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıklarını, Emniyet
Genel Müdürlüğü  ile yapılacak protokolde belirtilen usul ve esaslar dahilinde her yıl alınacak
kayıtlarla tespit eder.
   
  Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri, takip eden yıldan itibaren başlatılır.
 
 Yoklama işlemleri sonucunda altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde,
yukarıda belirtilen belgeleri, belirtilen süre içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin
aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulur.
    Aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri  belgelerden yada Kurumca
yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;
  a) Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği
almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenir.
  b) Çalıştıkları, ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği aldıkları
tespit edilenlerin aylıkları, bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre kesilir.
Yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesine  göre geri
alınır.
   
 Yurtdışı hizmetlerini borçlanarak aylık bağlananların, sosyal güvenlik kanunlarına göre
aylık alma  şartlarının devam edip etmediğinin tespitine ilişkin Sosyal Sigorta  İşlemleri
Yönetmeliğinde yer alan  yoklama işlemleri ile ilgili hükümler saklıdır.
3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar
yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada
sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren
kesilir. 5510 sayılı Kanunun ve bu Kanunla mülga kanunların sosyal güvenlik destek primi
hakkındaki hükümleri, 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık
bağlananlar için uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek
alanlardan ödenekleri  sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte
bulunmaları halinde, aylıkları, kesildiği tarihten itibaren aylıklara uygulanan artış oranları
kadar artırılmak suretiyle talep tarihini izleyen aybaşından itibaren tekrar ödenmeye başlanır. 20
Aylığın kesildiği süre içinde yurtdışında geçen hizmet sürelerinin 3201 sayılı Kanuna göre
borçlanılması halinde, bu süreler ve bu  sürelere ait prime esas  kazançlar, ilgili mevzuat
çerçevesinde yeniden aylık bağlanmasında değerlendirir.
H- KAMU GÖREVLİLERİNİN BORÇLANMA İŞLEMLERİ
5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 5 inci maddeye göre
08/05/2008 tarihinden önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununa tabi iştirakçi olanların bu tarihten önce veya sonra yurtdışında geçen
hizmetlerinin borçlandırılmasında, borç tutarı ilgililerin Türkiye’den ayrılmadan önce Sandığa
tabi hizmetlerinden en son bıraktıkları  derece ve kademelerine yurtdışında geçirdikleri ve
borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve
öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı
maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe
ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının
müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak,
yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranlarına göre hesaplanır.
5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin ikinci fıkrasına
göre 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa aynı Kanunun  4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı
Kanunun  4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların
aylıklarının hesabında 5510 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri uygulanır.
I- ZORUNLU GÖÇE TABİ TUTULANLARIN BORÇLANMA İŞLEMLERİ
5754 sayılı Kanunun 79 uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 6 ncı
maddede, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden  01/01/1989 tarihinden  
08/05/2008 tarihine kadar zorunlu göçe tabi tutulduktan sonra Türk vatandaşlığına geçenlerin
geldikleri ülkedeki hizmetlerin borçlanma yoluyla değerlendirilmesi imkanı getirilmiştir.
Söz konusu borçlanma hakkından yararlandırılabilmek için;
1- 01/01/1989 tarihinden 08/05/2008 tarihine kadar geldikleri ülke tarafından zorunlu
göçe tabi tutulmuş olmaları,
2- Zorunlu göçten sonra Türk vatandaşı olup, Türkiye’de  ikamet ediyor olmaları,
3- 2022 sayılı Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir ve aylık
almamaları,
4- Geldikleri ülkedeki çalışma sürelerini belgelendirmeleri,
         
5- Borçlanma için yazılı istekte bulunmaları,
6- Tebliğ edilen borç miktarını üç ay içinde ödemeleri, 21
şarttır.
Ülkemize gelen soydaşlarımızın iskanı ile ilgili yasalarda yalnızca Bulgaristan’dan
gelenler için “zorunlu göç” ifadesi  kullanıldığından borçlanma hakkından bu ülkeden gelen
vatandaşlarımız, yukarıdaki şartları yerine getirmek kaydıyla yararlanabileceklerdir.
T.C. Kimlik numarası ile Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünün Kimlik Paylaşım
Sisteminden Kurumca yapılacak sorgulama sonucunda vukuatlı nüfus kayıt örneğinde “…..
tarih ve …. Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ve 2510 (veya 5543) sayılı İskan Kanununa
istinaden Türk vatandaşlığına alınmıştır” ibaresi bulunanlar için ayrıca zorunlu göçe tabi
tutulduklarını belgelendirme koşulu aranmaz. Ancak,  nüfus kayıtlarında bu  şekilde ibare
bulunmuyorsa ilgililerden bu ibarenin nüfus kayıtlarına işlenerek temin edilecek olan vukuatlı
nüfus kayıt örneği veya “Uyrukluk ve Aile Kütüğünde Kayıt Bildirgesi”nin Kuruma ibrazı
istenmelidir.
Ayrıca, Bulgaristan’dan temin edilen ve  Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca,
çevirisi yapılmış hizmet belgesi ile Türkiye’deki nüfus kayıtlarında ad ve soyadı yönünden
farklılık bulunması halinde, ilgiliden isim değişikliğini gösteren nüfus müdürlüğünden onaylı
bir belgenin de Kuruma verilmesi talep edilir.

Söz konusu geçici 6 ncı maddede borçlanma kapsamında yalnızca çalışma süreleri
gösterildiğinden, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda boşta geçen (çalışılmayan)
sürelerle ev kadını olarak geçen süreler, borçlanma kapsamı dışında tutulmalıdır.
Bunların Türkiye’de ikamet ettikleri ilgili muhtarlıklardan alınacak İkametgah Belgesi
ile belgelendirilir. Aynı zamanda Türk vatandaşlığı ile birlikte Bulgaristan vatandaşlığı devam
edenler de söz konusu yasa ile getirilen düzenlemeden yararlanabilirler.
Borçlanma talebinde bulunanların 2022 sayılı Kanun dahil sosyal güvenlik
kurumlarından gelir ve aylık alıp almadıkları ile ilgili olarak başvuru dilekçesi ile yapılan
beyanın gerçeğe uygunluğu, sosyal güvenlik kuruluşlarının ilgili bilgisayar kayıtları ve web
sayfalarından Kurumca araştırılarak belirlenir. Ayrıca, bu durumun belgelendirilmesi talep
edilmez.
Geçici 6 ncı madde hükümleri uygulanmak suretiyle borçlandırılan hizmetler, yalnızca
yaşlılık aylığı (5434 sayılı Kanuna göre bağlanan emekli aylıkları dahil) bağlanmasında
değerlendirileceğinden, malullük ve ölüm aylığı bağlanmasında, bu  şekilde borçlanılan
hizmetler dikkate alınmaz. Bu nedenle, Bulgaristan’da geçen hizmet sürelerinin hak
sahiplerince borçlanmasına ilişkin talepleri de kabul edilmez. Ancak, borçlanma hakkından
yararlanarak yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının ölümü halinde, hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlanabilir.
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık
bağlanması için gerekli şartları yerine getirmeyenlere ve bunların varislerine talepleri üzerine
yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak YTL cinsinden iade edilir.
Aksine hüküm bulunmayan hallerde Bulgaristan’dan zorunlu göç nedeniyle bu ülkede
geçen hizmetlerin borçlandırılmasına, bu  şekilde borçlandırılan hizmetlerin
değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar, 3201 sayılı Kanun hükümleri dahilinde sürdürülür. 22
Üçüncü Bölüm
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİ23
A- GENEL OLARAK
Yıllardan beri geçimin sağlanması bakımından insanlar gerektiğinde yapılacak işin
bulunduğu bölgelere geçici veya sürekli olarak göç etmek zorunda kalmışlardır. Daha önceleri
iç göçler  şeklinde görülen bu durum, ileriki yıllarda ulaşım imkanlarının artması sonucu
uluslararası göçler şekline dönüşmüştür. Başlangıçta düzensiz ve kişisel olarak yapılan göçler,
daha sonra uluslar arası ilişkilerle düzenlenmeye başlanmıştır.
 Günümüzde, işgücüne gereksinim duyan ülkeler, işgücü fazlası bulunan ülkelerden
işçi almak suretiyle ihtiyaçlarını uluslararası yasal düzenlemeler çerçevesinde karşılayabilmek
imkanına sahip olmaktadırlar.
 Türkiye, işgücü fazlası bulunan ve bu nedenle yurtdışına işçi gönderen ülkelerden
biridir. Yurtdışına düzenli bir şekilde işçi gönderilmesi için işçi isteyen ülkelerle ülkemiz
arasında öncelikle “İşgücü Anlaşmaları” yapılmıştır.
Anayasamızın “Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları”   başlıklı 62 ncı
maddesinde Devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin
sağlanması için gereken tedbirleri alacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.
“Milletlerarası Andlaşmaları Uygun Bulma” başlıklı 90 ıncı maddesinde ise;
- Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla
yapılacak andlaşmaların onaylanmasının Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir
kanunla uygun bulmasına ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların
kanun hükmünde olduğu,
- Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine
başvurulamayacağı,
- Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek
uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı,
 öngörülmüştür.
İşgücü anlaşmalarını takiben, yabancı ülkelere gönderdiğimiz vatandaşlarımız ve
bunların bakmakla yükümlü oldukları kimselerin, çalıştıkları ülkede sosyal güvenceye
kavuşturulmaları ve o ülkede kazandıkları sosyal güvenlik haklarından Türkiye’de
bulundukları  sırada da yararlanmalarını sağlamak için vatandaşlarımızı çalıştıran ülkeler ile
ülkemiz arasındaki Anayasamızın öngördüğü düzenlemeler çerçevesinde iki taraflı sosyal
güvenlik sözleşmeleri imzalanmıştır.
      Halen 22 ülke ile yürürlükte bulunan sosyal güvenlik sözleşmeleri, bu sözleşmelerde
belirtilen haklardan, sözleşmeyi imzalayan akit tarafların vatandaşları ve bunlara eşit sayılan
kimseler ile bunların geçindirmekle yükümlü oldukları aile bireyleri ve ölümleri halinde
geride kalanlardan hak sahibi olabilecek kimselerin yararlanabileceğini hükme bağlamıştır.
 Sözleşmelerin ortak ve temel bir hükmü ile de sözleşme hükümlerinden faydalanacak
kimselerin akit tarafların mevzuatı karşısında o ülkenin vatandaşları ile hak ve menfaatler 24
bakımından eşit sayılması imkanı sağlanmıştır. Böylece, sosyal güvenlik sözleşmesi
yaptığımız ülkelerde çalışan vatandaşlarımız bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri,
sosyal güvenlik haklarından, çalışılan ülkenin vatandaşları gibi yararlanmaktadırlar.
İmzalanan sosyal güvenlik sözleşmeleri ile vatandaşlarımız, karşı ülkenin
mevzuatından kaynaklanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin sosyal güvenlik
haklarını Türkiye’de kullanmak imkanına sahip olmuşlardır. Bu haktan vatandaşlarımız
kendisi ve çalıştıkları ülkede yanında bulunan aile bireyleri yararlanabildikleri gibi,
Türkiye’de bıraktıkları aile bireyleri de faydalanabilmektedir.
Bugün itibari ile yürürlükte bulunan 22 sosyal güvenlik sözleşmenin 9’u yalnızca uzun
vadeli, 13’ü ise hem uzun vadeli hem de kısa vadeli sigorta kollarına ait düzenlemeleri
kapsamaktadır.
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinden sadece F.Almanya,
Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa, K.K.T.C., Makedonya, Azerbaycan, Romanya, Çek,
Bosna - Hersek, Arnavutluk ve Lüksembourg ile yapılan sözleşmelerle, uzun vadeli
(malullük, yaşlılık ve ölüm) sigorta kollarından vatandaşlarımıza sağlanan sosyal güvenlik
hakları ile birlikte, bu ülkelerin mevzuatlarından kaynaklanan kısa vadeli (hastalık, analık, iş
kazası ve meslek hastalıkları) sigorta kollarından tanınan sağlık ve para yardımı haklarından
Türkiye’de de kullanılmasına imkan sağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen diğer 13 ülke sözleşmelerinde  yalnızca hizmet akdi ile çalışanlar
ve bunların aile bireyleri kısa vadeli sigorta kolları kapsamına alınmıştır. Ancak, Azerbaycan
ile hastalık sigortasına ilişkin uygulama henüz yürürlüğe girmemiştir.
  Sözleşmeler, vatandaşlarımıza gerek kısa vadeli gerekse uzun vadeli sigorta
kollarından kazandıkları haklarını ülkemizde de kullanma imkanını sağlarken, sözleşmeye
taraf olan ülkenin sigorta kurumu veya talep sahibi adına bu yardımların Türkiye’de hangi
kuruluş tarafından yapılacağını ve uygulamada hangi mevzuatın esas alınacağını da kesin
olarak belirlemiştir.
   Kısa vadeli sigorta kolları açısından belirttiğimiz on üç sözleşme ile de bu görev,
Kurumumuza verilmiştir. Yine sözleşmelerin hükümlerine göre, Kurumumuz bu görevini
yerine getirirken  şekil ve kapsam itibariyle kendi mevzuatını uygulamakta ve sözleşmeli
sigorta kurumlarının üyelerine, bunlar sanki kendi üyeleriymiş gibi ayrım gözetmeksizin
yardımda bulunmaktadır. Kurumumuz, bu amaçla yaptığı masrafları, sözleşme hükümleri ile
tespit edilen masraf hesaplaşması yöntemlerine göre akit ülke sigorta kurumlarından talep
etmektedir.
 Uzun vadeli sigorta kolları itibariyle ise sözleşmelerde Kurumumuzla birlikte diğer
Türk sosyal güvenlik kuruluşları da görev almış bulunmaktadırlar.
   
 Sosyal güvenlik sözleşmeleri karşılıklılık esasına göre düzenlendiği için, yukarıda
sayılan haklardan Kurumumuz sigortalıları da karşı ülkelerden faydalanmaktadırlar.
 Sosyal güvenlik sözleşmeleri; sözleşmeyi imzalayan ülkelerin yasama organlarından
geçirilerek yasalaştırıldıkları için kanun niteliğinde metinler olup, iç mevzuattaki diğer
kanunlar gibi kişileri ve kuruluşları bağlayıcı nitelik taşırlar. Hatta  Anayasanın 90  ıncı
maddesi  beşinci fıkrası  hükmü gereğince sosyal güvenlik sözleşmelerinin iptali için anayasa 25
mahkemesine dava açılamayacağından sosyal güvenlik sözleşmeleri iç mevzuattaki
kanunlardan  üstün   bulunmaktadır.
 Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri, yürürlük tarihleri sırasına ve
kapsamına göre Ek-2’de  belirtilmiştir.
B- SÖZLEŞMELERDE YER ALAN ORTAK TERİMLER
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinde bazı terimler ortak olarak
tanımlanmıştır. Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmasında bu terimlerden;
1- "Ülke", Türkiye bakımından ulusal sınırlarımızı içine alan bölgeyi,
2- "Mevzuat", ülkelerin uyguladığı rejim ve risklere ilişkin kanun, tüzük ve
yönetmeliklere ait hükümleri,
3 "Yetkili Makam", akit taraflardan her birine ait ülkenin her yanında veya bir
kısmında yürürlükte bulunan sosyal güvenlik rejimlerinin uygulanmasından sorumlu bulunan
bakan, bakanlar veya diğer muadil makamı (ülkemiz yönünden Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını),
4-"Yetkili Kurum", sözleşmede belirtilen mevzuatların uygulanmasından sorumlu
kurum veya kurumları,
5- "Kurum", sözleşmede belirtilen mevzuatların tamamını veya bir kısmını
uygulamakla görevli makam ya da kurumu,
6- “İrtibat Büroları”,  sözleşmede belirtilen görevlerin yanı  sıra diğer her türlü
önlemleri almaya ve özellikle idari yardımda bulunmaya yetkili olan kurumu,

7- "Sigortalı" , sözleşmede belirtilen mevzuatların uygulandığı ve uygulanmış olduğu
kimseleri,
8- "Sigortalılık Süresi",  hangi mevzuata göre geçmiş ise, o mevzuata göre
sigortalılık süresi olarak tanımlanan veya öyle tanınan prim ödeme süreleri, çalışma süreleri,
mesleki faaliyet süreleri veya ikamet süreleri veyahut bu mevzuata göre sigortalılık süresine
muadil süre olarak kabul edildikleri ölçüde, diğer bütün süreleri,
     9- "Aylık, Gelir ve Yardım" terimi, Sözleşmeye taraf ülkelerin mevzuatlarında
belirtilen aylık, gelir ve yardımı,  ikamet ettikleri yeri,
10- "Bulunma",  haklarında sözleşmenin uygulanacağı kimselerin geçici olarak
bulundukları yeri,
11- "Aile Bireyi", taraf ülke mevzuatlarından aile bireyi olarak sayılan kimseleri,
12- "Hak sahibi",  yardımların yapıldığı ülke mevzuatına göre yardımlara hak
kazanan kimseleri,
ifade eder. 26
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, bütün sözleşmelerde, sözleşme hükümlerinin
tamamı açısından Türk İrtibat Kurumu olarak tanımlanmıştır. Kurum, sözleşmeli ülkelerin
irtibat kurumları ile teknik seviyede müzakere etmek, prensipleri tespit etmek,
vatandaşlarımızın haklarını korumak, sözleşmelerin Türkiye’de uygulanmasını düzenlemek,
Kurum alacaklarını ve borçlarını takip, tahsil ve ödeme, sözleşme hükümlerine göre aylık
bağlamak ve ödemede bulunma gibi yükümlülüklerle donatılmıştır.
Bu bağlamda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı – Sosyal Sigortalar Genel
Müdürlüğünde yer alan;
- Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı, hizmet akdi ve kendi nam
ve hesabına bağımsız çalışanlarla 506 sayılı Sosyal Sigortalar  Kanununun geçici 20 nci
maddesinde sayılan özel sandıklar ,
- Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı, kamu görevlileri,
yönünden yukarıda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmekle görevli kılınmıştır.
Sözleşmelere göre, Sosyal Güvenlik İl ve Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerimiz
yardımların yapıldığı  sırada yardım alacak olanların Türkiye’de bulunmaları halinde ikamet
mahallindeki  yetkili ve yardımcı kuruluşlardır. Bunlar, Kurum Başkanlığınca verilen
direktifler doğrultusunda sözleşmeli ülkelerin, vatandaşlarımızın ve o ülke vatandaşı ve
sigortalılarının yardım hakkını kazandıkları sigorta kurumları (yetkili mercii) nam ve hesabına
hareket etme yetki ve yükümlülüğüne sahip bulunmaktadırlar.
C- MEVZUATA TABİ OLMA
1- Genel Kurallar
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural çalışılan ülkenin sosyal güvenlik
mevzuatına tabi olmaktır. Ancak, sosyal güvenlik sözleşmelerinde bazı gruplar sözleşmenin
bu ana prensibinden ayrı tutulmuşlardır. Bunlar ;
a) İşverenleri tarafından geçici bir süre ile akit ülkeye gönderilenler,
b) Uluslararası nakliyat işinde çalışanlar,
c) Elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışan gönderen ülkenin sivil ve
askeri personelleri,
d) Akit taraflardan birinin bayrağını taşıyan gemilerde veya akit ülkenin limanlarında
çalışanlar,
olarak sıralanabilir.
 Sosyal güvenlik sözleşmeleri ile, iş merkezleri akit taraflardan birinin ülkesinde
bulunan bir işverenin işçisi bu işverenin hesabına çalışmak üzere veya işvereni tarafından
belirli bir işin icrası amacıyla geçici olarak diğer akit taraf ülkesine gönderildiği takdirde bu
işçi hakkında ikinci akit taraf ülkesinde çalıştığı sürece, sanki ilk  akit taraf ülkesinde
çalışıyormuş gibi, iş merkezinin bulunduğu akit taraf mevzuatının uygulanacağı kuralı
getirilmek suretiyle mükerrer sigortalılığın önlenmesi amaçlanmıştır.   27
 Yine sosyal güvenlik sözleşmelerinin bir kısmında her iki ülke yetkili makamlarının
onayı ile mevzuata tabi kalmaya ilişkin istisnalar getirilmiştir. Buna, Türkiye Cumhuriyeti ile
Almanya Federal Cumhuriyeti arasında 18/11/1991 tarihinde imzalanan  İstisna Akdi
Anlaşmasını örnek olarak verebiliriz. İstisna Akdi Anlaşması hükümlerine göre Türk firmaları
Almanya’da çalıştırılmak üzere Türkiye’ den işçi götürebilmektedirler. Bu işçiler Almanya’da
çalıştıkları sürede Türk mevzuatına tabidirler.
 Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelere personel gönderecek işverenin
müracaatı üzerine, işverenin ibraz ettiği belge ve bilgiler kurum ünitelerindeki ilgili
servislerce kurum kayıtları ile de karşılaştırılmak suretiyle kontrol edilir.  İbraz edilen
belgeleri yeterli olanlar hakkında her iki ülke yetkili mercilerince kullanılmasına onay
verilmiş olan matbu bir belge düzenlenir. Bu belgede geçici görevli olan kişiye ilişkin bilgiler
ile birlikte kişinin gönderen ülke mevzuatına tabi olarak akit ülkede hangi sürede çalışacağı da
belirtilir. Usulüne uygun olarak düzenlenen belgeler çalışılan ülkenin sigorta kurumuna ibraz
edilmesi suretiyle çalışacak kişinin gönderilen ülkede sigortalı bulunduğu kanıtlanır.
 5510 sayılı Kanunun 10 uncu maddesindeki düzenleme sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunmayan ülkelere geçici görevli olarak gönderilenleri kapsadığından sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılmış ülkelere geçici görevle gönderilenler sözleşme hükümlerine tabidirler.
3- Geçici Bir Süre ile  Akit Ülkeye Gönderilenler
Ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri imzalanmış ülkelere ve Avrupa Sosyal
Güvenlik Sözleşmesi’ne taraf  İtalya, Portekiz ve  İspanya’ya işvereni tarafından geçici
görevle çalıştırılmak üzere gönderilen kimselere aşağıdaki sosyal güvenlik sözleşmesi
hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.  
  a) Türkiye – İngiltere Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Akit taraflardan birinin vatandaşı taraflardan birinin ülkesine istihdam edildiği
takdirde, kanuni ikametgâhı  işvereni veya kendisini istihdam eden müessesenin iş merkezi
diğer tarafın ülkesinde bulunsa dahi, bu kimse hakkında istihdam edildiği yer mevzuatı tatbik
olunur.
İş merkezi taraflardan birinin ülkesinde bulunan bir işverenin hizmetindeki  kimse,
istihdam müddeti içinde, diğer tarafın ülkesine muvakkat bir işin icrası için gönderildiği
takdirde, bu diğer tarafın vatandaşı değilse ve gittiği yerde kanuni ikametgâhı yoksa, kendi
ülkesinde çalışıyormuş gibi, hakkında kendi mevzuatı tatbik olunur, diğer taraf mevzuatı
tatbik olunmaz.
Kanuni ikametgâhı Birleşik Krallık ülkesinde olup Türkiye’de istihdam edilen ve
hakkında 2 nci paragraf hükümleri tatbik edilmeyen bir Birleşik Krallık vatandaşı bir tercih
yapıp Türkiye’de  Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunmadıkça, hakkında malûliyet,
ihtiyarlık ve ölüm sigortaları ile ilgili Türk mevzuatı tatbik olunmaz.
Bu kimse, aynı zamanda kendisi hakkında Birleşik Krallık mevzuatının tatbik
edilmesini seçmek hakkını haizdir. Bu hakkı kullandığı takdirde, başka memleketlerden
ihtiyarı olarak prim ödeme hakkını kazanmış bir sigortalı imiş gibi, o kimse hakkında Birleşik
Krallık mevzuatı tatbik olunur.  28
b) Türkiye - Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
İş merkezi akit taraflardan birinin ülkesinde bulunan bir işverenin işçisi bu işverenin
hesabına çalışmak üzere, geçici olarak diğer akit taraf ülkesine gönderildiği takdirde, bu işçi
hakkında, ikinci akit taraf ülkesinde çalıştığı sürece, sanki ilk akit taraf ülkesinde çalışıyormuş
gibi, iş merkezinin bulunduğu akit taraf mevzuatı uygulanır.
Mevzuatı uygulanacak olan akit tarafın yetkili makamı veya onun tayin edeceği mercii
işçi ve işverenin müşterek dilekçesi veya muadil sayılan kimsenin dilekçesi üzerine, ilgili
kimsenin diğer akit taraf mevzuatına tabi tutulması halinde ilk akit taraf mevzuatının
uygulanmasından sarfınazar edilmesine müsaade edebilir. Bu hususta karar alınırken işin şekli
ve mahiyeti göz önünde tutulur.
Karar verilmeden önce, mütalaasını bildirmesi için, diğer akit taraf makamına veya
onun tayin edeceği mercie fırsat verilir. İşçi bu taraf ülkesinde çalışmıyor ise, önceden son
defa çalışmış bulunduğu yer, çalıştığı yer olarak kabul edilir. İşçi önceden bu taraf ülkesinde
çalışmamış ise, bu akit taraf yetkili makamının merkezinin bulunduğu yerde çalışmış kabul
edilir.
Türkiye Cumhuriyeti i ile Almanya arasında imzalanan “Türk Firmaları İşçilerinin
İstisna Akdi Çerçevesinde  İstihdamına  İlişkin Anlaşma” ya göre, bu anlaşma kapsamında
hizmet akdi ile çalıştırılan Türk işçileri hakkında 506 sayılı Kanun (1.10.2008 tarihinden
sonra 5510 sayılı Kanun)  hükümleri uygulanmaktadır.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile AFC Hükümeti Arasında Türk Firmaları
İşçilerinin İstisna Akdi Çerçevesinde İstihdamına İlişkin Anlaşmanın Uygulanması Hakkında
Tebliğ”, 24.04.2004 tarih ve 25142 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Söz konusu Tebliğe göre ülkemiz mevzuatında öngörülen primlerin, 01.05.2004
tarihinden başlanarak işçilerin Almanya'da bulundukları süre için prime esas kazancın alt
sınırının iki katından az olmamak kaydıyla bu miktar ile üst sınır arasındaki gerçek kazançları
üzerinden ödenmesi gerekmektedir.
c) Türkiye-Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Türkiye - Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin I, II, IV ve V. Kısımları yerine
Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin ilgili hükümleri geçerli sayılarak uygulamaya
konulmuştur.
Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, 14-18 inci maddelerinde çalışan kimselerin
hangi tarafın mevzuatına tabi olacağına ilişkin hükümler yer almaktadır. Buna göre; Avrupa
Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin;
- 14/a maddesinde; “Bir  akit taraf ülkesinde çalışan işçiler, diğer bir akit taraf
ülkesinde ikamet etmiş olsalar veya bunları çalıştıran müessesenin iş merkezi veyahut
işverenin ikametgahı diğer bir akit taraf ülkesinde  bulunsa dahi, ülkesinde çalıştıkları akit
taraf mevzuatına tabi olurlar.”
- 15/1-a maddesinde; “14. maddenin (a) bendinde belirtilen kural aşağıdaki istisnalar
ve değişikliklerle uygulanır. 29
(i) Akit taraflardan birinin ülkesinde normal işvereni olan bir müessese tarafından
istihdam edilen ve bu müessese hesabına bir işin yapılması için diğer bir akit taraf ülkesine
gönderilen işçiler, bu işin görülmesi için tahmin edilen süre on iki  ayı geçmemek ve diğer
ülkede çalışma sürelerini tamamlamış bulunan işçilerin yerini almak üzere gönderilmemiş
olmak şartıyla, ülkesinde istihdam edildikleri akit tarafın mevzuatına tabi olurlar.
(ii) Görülecek işin süresi beklenmedik nedenlerle önceden tahmin edilenden fazla
devam ettiği ve on iki ayı geçtiği takdirde, diğer akit tarafın yetkili makamının veya bu
makam tarafından tayin edilen merciin muvafakati ile, bu işçiler hakkında, iş tamamlanıncaya
kadar, ülkesinde istihdam edildikleri akit tarafın mevzuatı uygulanır.”
hükmüne yer verilmiştir.

Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin geçici görevlendirmeye ilişkin 15-1-a-i-ii
madde hükümleri, sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ancak Avrupa Birliği üyesi olan
İtalya, Portekiz ve İspanya ile ülkemiz arasında da uygulanmaktadır.
d) Türkiye-Belçika Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Akit taraflardan birinin ülkesinde çalışan işçiler veya bu memlekette uygulanan
mevzuat bakımından bunların benzerleri, çalıştıkları yerde yürürlükte olan mevzuata
tabidirler.
Kanuni ikametgahlarının bulunduğu memleketteki bir işyerine bağlı olup, işveren
müessese tarafından diğer memlekette çalıştırılan işçilerle benzerleri, bu memleketteki
çalışma süreleri 12 ayı geçmemek  şartıyla mutat çalışma yerlerinin bulunduğu memleket
mevzuatına tabi olurlar. Bu sürenin, önceden bilinmeyen sebeplerle, 12 ayı  aşması halinde
geçici olarak çalışılan memleketin yetkili makamının muvafakati ile mutat çalışma yerinin
bulunduğu memleket mevzuatının uygulanmasına istisnai olarak devam edilebilir. Uzatma
talebinin 12 aylık sürenin sona ermesinden önce yapılması gerekir.
ç) Türkiye – Avusturya  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir akit taraf ülkesinde oturan işçiler, kendilerini iki akit taraf ülkesinde çalıştıran bir
işveren tarafından diğer akit taraf ülkesine gönderildikleri takdirde, bunlar hakkında diğer akit
taraf ülkesinde çalıştıkları 24 üncü takvim ayının sona ermesine kadar, sanki bunlar hala bu
taraf ülkesinde çalışıyorlarmış gibi, ilk akit taraf mevzuatı uygulanır.
e) Türkiye – İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Merkezi akit taraflardan birinin ülkesinde bulunan bir teşebbüs tarafından çalıştırılan
ve geçici bir işin icrası için diğer akit taraf ülkesine gönderilen işçiler, ilk 24 aylık süre içinde,
teşebbüs merkezinin bulunduğu ülke mevzuatına tabi olmakta devam ederler.
Diğer akit taraf ülkesindeki çalışma bu süreyi aştığı takdirde, teşebbüs merkezinin
bulunduğu taraf mevzuatının uygulanmasına, iki tarafın yetkili makamları arasında mutabık
kalınacak bir süre için, istisnai olarak devam edilebilir.
f) Türkiye – Fransa  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
İşverenleri tarafından, belli bir işin icrası maksadıyla, izin süreleri de dahil olmak
üzere üç seneyi aşmamak üzere diğer ülkeye gönderilen işçiler, doğrudan doğruya; işverenleri 30
tarafından, belli bir işin icrası maksadıyla geçici olarak diğer ülkeye gönderilen ve çalışma
süresi, önceden tahmin edilmiş olsun veya olmasın üç seneyi aşan işçiler, iki memleketin
yetkili idari makamları veya bunların vekilleri arasında önceden ve müştereken mutabık
kalınmak  şartıyla, çalıştıkları memleketin değil, kendi memleketlerinin sosyal güvenlik
rejimine tabidirler.
g) Türkiye – Danimarka  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
  Bir akit tarafın ülkesinde ikamet eden ve tescilli ofisi veya işyeri o ülkede bulunan bir
işveren tarafından istihdam edilen ve bu müessese hesabına bir işin yapılması için geçici
olarak öteki akit taraf ülkesine gönderilen bir işçi, gönderildiği bu ülkede kaldığı ilk on iki ay
süresince birinci Akit Tarafın mevzuatına tabi olmaya devam eder. Görülecek işin süresi,
beklenmedik nedenlerle on iki ayı geçtiği takdirde ülkesinde işin görülmekte olduğu akit
tarafın yetkili makamının muvafakati ile bu işçi hakkında, iş tamamlanana kadar birinci akit
tarafın mevzuatı uygulanmaya devam eder, böyle bir muvafakat ilk on iki aylık sürenin
bitiminden önce istenmelidir.
Tescilli ofisi yada işyeri bir akit tarafın ülkesinde bulunan bir nakliye müessesesi
tarafından istihdam edilen bir işçi, diğer akit tarafın ülkesinde çalıştığı zaman, birinci akit
tarafın mevzuatına tabi olur. Ancak, bir işçi, mezkûr müessesenin diğer akit taraf ülkesinde
bulunan şube veya daimi temsilciliğinde istihdam edildiği ve o ülkede ikamet ettiği takdirde,
bu işçi hakkında  şube veya daimi temsilcilik hangi akit taraf ülkesinde ise o akit tarafın
mevzuatı uygulanır.
ğ) Türkiye – İsveç  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir Akit Tarafın mevzuatı uyarınca sigortalı olan ve bu Tarafın  ülkesindeki bir
işveren tarafından istihdam edilen bir kişi, bu işveren tarafından diğer Akit Tarafın ülkesinde
çalışmaya gönderilirse, ilk Tarafın mevzuatı, ilgili  bu Akit Tarafın ülkesinde çalışıyormuş
gibi kendisine uygulanmaya devam edilir. Şu şartla ki ikinci olarak anılan Tarafın ülkesindeki
çalışmanın on iki aydan fazla sürmesi beklenmemelidir.
Beklenmedik nedenlerle, ikinci olarak Akit Taraf ülkesindeki çalışmasının on iki aylık
bu süreden sonrada devam etmesi halinde, ilk Tarafın mevzuatı on iki aydan fazla olmayan bir
süre daha ikinci olarak anılan Akit Tarafın yetkili merciinin, birinci on iki aylık sürenin
bitiminden önce bunu kabul etmesi şartı ile kendisine uygulanmaya devam edilir.
    h) Türkiye – Norveç Sosyal Güvenlik Sözleşmesi

Taraflardan birisinin ülkesinde ikamet eden ve iş merkezi bu tarafta bulunan bir
müessesede istihdam edilen bir  şahsın bu müessese tarafından diğer taraf ülkesine
gönderilmesi halinde, bu şahıs hakkında, diğer taraf ülkesinde kaldığı ilk on iki aylık süre
sırasında kendi ülkesinin mevzuatı,  şahıs orada istihdam ediliyormuş gibi, uygulanmaya
devam eder. Bu istihdam on iki ayı geçtiği takdirde, diğer akit tarafın yetkili makamının veya
bu makam tarafından tayin edilen merciin muvafakati ile kendi ülkesinin mevzuatı bu şahıs
hakkında uygulanmaya devam edebilir. Bu, milliyetlerine bakılmaksızın bütün işçilere
uygulanır.

Kendileri ayrıca çalışmıyorlarsa, bu hükümler, bu kimselerin diğer ülkeye giderken
beraber götürdükleri eş ve çocuklarına da aynen uygulanır.  31
ı) Türkiye – K.K.T.C  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Anlaşmada aksine hüküm yoksa çalışanların mecburi olarak sigortaya tabi tutulmaları
ve iş münasebetlerinden doğan ve işverene ait olan hak ve yükümlülükleri bakımından,
işverenin ikametgâhı veya iş merkezi diğer akit taraf ülkesinde bulunsa dahi haklarında,
çalıştıkları ülkede yürürlükte bulunan mevzuat uygulanır.
İş merkezi akit taraflardan birinin ülkesinde bulunan bir işverenin hizmetindeki kimse
geçici olarak bir işin icrası için diğer akit tarafın ülkesine gönderildiği takdirde, bu taraf
ülkesine vardığı tarihten başlayarak yirmi dört ay müddetle kendi ülkesinde çalışıyormuş gibi,
hakkında iş merkezinin bulunduğu akit taraf mevzuatı uygulanır.
Çalışma süresi yirmi dört ayı  aştığı takdirde; işçi, işverenin veya işveren, işçinin
muvafakatini almak şartıyla, önceden istekte bulunur ve diğer akit tarafın yetkili makamı buna
muvafakat ederse, bu kimse hakkında iş merkezinin bulunduğu akit taraf mevzuatının
uygulanmasına devam edilir.
i) Türkiye-Makedonya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi

Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve işvereni tarafından diğer taraf ülkesinde 24 ayı
geçmeyecek bir süre için istihdam edilmek üzere gönderilen bir kimse, bu hizmetleri birinci
taraf ülkesinde yapıyormuş gibi sadece birinci taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki
tarafın yetkili makamlarının önceden onayı ile bu 24 aylık süre, toplam olarak 60 ayı
geçmemek kaydı ile uzatılabilir.
j) Türkiye – Azerbaycan  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve bir tarafın işvereni tarafından diğer taraf ülkesine
24 aydan az bir süre için çalışmaya gönderilen bir şahıs, bu hizmetleri birinci taraf ülkesinde
yerine getirilmiş gibi, yalnız birinci taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki tarafın yetkili
makamlarının önceden onaylamasıyla bu süre toplam 60 ayı geçmemek şartıyla uzatılabilir.
k) Türkiye – Romanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir taraf ülkesinde ücretli çalışanlar, bu çalışmaları ile ilgili olarak, kendilerinin diğer
taraf ülkesinde oturmaları ya da işverenin veya işverenin işyeri merkezinin diğer taraf
ülkesinde bulunması halinde dahi, çalıştıkları taraf ülke mevzuatına tabi olur.
Akit taraf ülkesinde istihdam edilen bir ücretli çalışan, işvereni tarafından belirli bir
işin ifası için diğer akit taraf ülkesine  geçici görevli olarak  gönderilirse, bu kimse aynı
işverenin ücretli çalışanı  sıfatını koruduğu takdirde, 24 ayı geçmemek koşulu ile birinci akit
taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki akit tarafın yetkili makamlarının önceden
onaylaması ile bu süre toplam 60 ayı geçmemek kaydıyla uzatılabilir.
l) Türkiye- Gürcistan  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve işvereni tarafından diğer taraf ülkesine 24 aydan az
bir süre için çalışmaya gönderilen  şahıslar, bu hizmetleri birinci taraf ülkesinde yerine
getirilmiş gibi işlem görür ve bu taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki tarafın yetkili
makamlarının önceden onaylamasıyla bu süre toplam 60 ayı geçmemek şartıyla uzatılabilir. 32
Taraflardan birinin diğer taraf ülkesindeki  şube veya daimi temsilcilik bürolarında
istihdam edilen şahıslar, şube veya daimi temsilciliğin bulunduğu taraf ülkenin mevzuatına
tabidirler.
m) Türkiye- Kanada  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir taraf ülkesinde çalışan, istihdam edilen bir kişi, o işle ilgili olarak, sadece o tarafın
mevzuatına tabi olur.
Daimi olarak bir taraf ülkesinde ikamet eden ve diğer tarafın ülkesinde veya her iki
taraf ülkesinde kendi hesabına, kendi işinde çalışan bir kimse, o işle ilgili olarak, sadece daimi
ikamet ettiği tarafın mevzuatına tabi olur.
  Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve aynı veya ilgili bir işveren için diğer taraf
ülkesinde 24 ayı geçmeyecek bir süre için hizmet vermek üzere istihdam edilen bir kimse, bu
hizmetleri birinci ülkede yapıyormuş gibi birinci taraf mevzuatına tabi olur. Her iki tarafın
yetkili makamlarının önceden onayı ile bu 24 aylık süre toplam olarak 60 ayı geçmemek
kaydı ile uzatılabilir.
Tarafların yetkili makamları, ortak mutabakat ile her hangi bir kişi veya kişi grupları
ile ilgili olarak bu madde hükümlerinin uygulanmasını değiştirebilir.
n) Türkiye- Kebek  Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bu mutabakatta aksine hüküm bulunmadıkça sözleşmenin 7, 8, 9, 10 ve 11 inci madde
hükümleri saklı kalmak üzere, bir tarafın ülkesinde çalışan kimse o tarafın mevzuatına tabidir.
Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve işvereni tarafından 60 ayı geçmeyen bir süre için
diğer taraf ülkesine geçici  olarak gönderilen kimse, geçici görevli olarak bulunduğu süre
zarfında, bu çalışma ile ilgili olarak, birinci tarafın mevzuatına tabidir. Bu süre, iki tarafın
yetkili makamlarının onayı ile uzatılabilir.
o) Türkiye-Çek Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir taraf ülkesinde ücretli çalışanlar, bu çalışmaları ile ilgili olarak, kendilerinin diğer
taraf ülkesinde oturmaları yada işverenin veya işverenin işyeri merkezinin diğer taraf
ülkesinde bulunması halinde dahi, çalıştıkları taraf ülke mevzuatına tabi olur.
Faaliyetini bir taraf ülkesinde icra eden bağımsız çalışan, diğer taraf ülkede otursa
dahi, faaliyetini yürüttüğü taraf ülke mevzuatına tabi olur.
Akit taraf ülkesinde istihdam edilen bir ücretli çalışan, işvereni tarafından belirli bir
işin ifası için diğer akit taraf ülkesine  geçici görevli olarak  gönderilirse, bu kimse aynı
işverenin ücretli çalışanı  sıfatını koruduğu takdirde, 24 ayı geçmemek koşulu ile birinci akit
taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. 24 ayın sonunda süre uzatması yoktur. Bu durumda
çalışılan ülke mevzuatına tabi olunması gerekir.
ö) Türkiye-Bosna-Hersek Sosyal Güvenlik Sözleşmesi  33
Bir taraf ülkesinde ücretli çalışanlar, bu çalışmaları ile ilgili olarak, kendilerinin diğer
taraf ülkesinde oturmaları yada işverenin veya işverenin işyeri merkezinin diğer taraf
ülkesinde bulunması halinde dahi, çalıştıkları taraf ülke mevzuatına tabi olur.
Akit taraf ülkesinde istihdam edilen bir ücretli çalışan, işvereni tarafından belirli bir
işin ifası için diğer akit taraf ülkesine  geçici görevli olarak  gönderilirse, bu kimse aynı
işverenin ücretli çalışanı  sıfatını koruduğu takdirde, 24 ayı geçmemek koşulu ile birinci akit
taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki akit tarafın yetkili makamlarının önceden
onaylaması ile bu süre toplam 60 ayı geçmemek kaydıyla uzatılabilir.
p) Türkiye-Arnavutluk Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
Bir taraf ülkesinde istihdam edilen bir kimse, o işle ilgili olarak, sadece o tarafın
mevzuatına tabi olur.
Daimi olarak bir taraf ülkesinde ikamet eden ve diğer tarafın ülkesinde veya her iki
taraf ülkesinde kendi hesabına, kendi işinde çalışan bir kimse, o işle ilgili olarak, sadece daimi
ikamet ettiği tarafın mevzuatına tabi olur.
Bir tarafın mevzuatına tabi olan ve işvereni tarafından diğer taraf ülkesinde 24 ayı
geçmeyecek bir süre istihdam edilen bir kimse, bu hizmetleri birinci taraf ülkesinde
yapıyormuş gibi sadece birinci  taraf ülkesinin mevzuatına tabi olur. Her iki tarafın yetkili
makamlarının önceden onayı ile bu 24 aylık süre, toplam olarak 60 ayı geçmemek kaydı ile
uzatılabilir.
r) Türkiye-Lüksembourg Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
 Bir taraf ülkesinde ücretli çalışan bir kişi, bu çalışmaları ile ilgili olarak, diğer taraf
ülkesinde ikamet etmesi yada işverenin veya işverenin işyeri merkezinin diğer taraf ülkesinde
bulunması halinde dahi, çalıştığı taraf ülke mevzuatına tabi olur.
 Akit taraf ülkesinde istihdam edilen bir ücretli çalışan, işvereni tarafından belirli bir işin
ifası için diğer akit taraf ülkesine geçici görevli olarak gönderilirse, bu kimse aynı  işverenin
ücretli çalışanı  sıfatını koruduğu taktirde, 12 ayı geçmemek koşulu ile birinci akit taraf
ülkesinin mevzuatına tabi olur. Çalışma süresinin 12 ayı  aşması halinde, ikinci akit tarafın
yetkili makamının veya bu makam tarafından tayin edilen kurumun önceden onaylaması ile
birinci akit tarafın mevzuatı yeni bir 12 ay için uygulanmaya devam eder.
s) Türkiye-Libya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
01.09.1985 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye – Libya sosyal güvenlik sözleşmesine
göre, Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin yanında çalışan Türk işçileri “daimi işçi”,
 Libya’da, Libyalı  işveren veya üçüncü bir ülke işvereni yanında çalışan Türk işçileri
“geçici işçi” statüsünde sayılmışlardır.
Daimi işçi statüsündeki işçilerimiz, 506 sayılı Kanuna tabi tutulmakta ve bunların
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, iş kazaları ile  meslek hastalıkları ve analık sigortası
primleri Kurumumuza yatırılmaktadır.
Hastalık sigortası primleri, işverenler tarafından Libya mevzuatında öngörüldüğü
oranda Libya sosyal güvenlik kurumuna ödenmektedir.  34
Dördüncü Bölüm
SÖZLEŞMELERE GÖRE KISA
VADELİ SİGORTA KOLLARI 35
A- HASTALIK VE ANALIK YARDIMLARI
1- Sigortalılık Sürelerinin Birleştirilmesi
 Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanmak için belirli
sigortalılık sürelerinin tamamlanmış olması gerekiyorsa, bu tarafın yetkili kurumu, diğer taraf
ülkesinde geçmiş olan sigortalılık sürelerini, aynı zamana rastlamamak koşulu ile, kendi
mevzuatına göre geçmiş gibi değerlendirir.
 Hastalık ve analık günlük ödenekleri ile ilgili olarak, yukarıda sözü edilen süre
birleşimi ancak ilgilinin yardım talebinde bulunduğu akit taraf ülkesinde ücretli bir faaliyet
icra etmesi halinde yapılır.  
Birleştirilecek sigortalılık sürelerinin aynı zamana rastlamaması için, akit ülke sigorta
kurumlarınca anılan süreleri tespit etmek için Sosyal Güvenlik  İl Müdürlüklerimize bu
konuda hazırlanan formülerleri gönderilmesi gerekir.
2- Diğer Akit Taraf Ülkede Çalışma veya Bulunma
İşverenleri tarafından belli bir işin icrası için geçici görevle diğer akit taraf ülkesine
gönderilen sigortalı şahsın ve yanlarında ikamet eden aile bireylerinin durumları tedaviyi
gerektirdiği zaman, iş merkezinin bulunduğu taraf ülkenin nam ve hesabına, hastalık veya
analık halinde sağlık hizmetlerinden yararlanırlar.
Akit taraflardan birinin mevzuatına göre sigortalı olarak çalışan kimseler ile
yanlarında ikamet eden aile bireyleri, diğer akit taraf ülkesinde  geçici olarak bulundukları
sırada, sağlık durumları derhal (acil) tedaviyi gerektirdiği zaman, kayıtlı bulundukları ülkenin
nam ve hesabına hastalık veya analık sigortası yardımlarından yararlanırlar.
Akit taraflardan birinin mevzuatına göre sigortalı olarak çalışan kimseler ile
yanlarında ikamet eden aile bireyleri, akit taraf ülke kurumunca sağlanan hastalık veya analık
sigortası yardımlarından yararlanmakta iken, kendi ülkesine döndüğü takdirde, bu
yardımlardan yararlanmaya devam ederler. Ancak ilgili, ülkesine dönmeden önce yetkili
kurumun iznini almak zorundadır. İzin talebi, ilgilinin sağlık durumunun ülkesine dönmesine
uygun  olmadığı hakkında rapor verilmesi halinde ret olunur.
Söz konusu izin elde olmayan sebeplerden dolayı önceden alınmamış ise, yetkili
kurumca bu izin  sonradan da verilebilir.
Yardımlara hak kazanılıp kazanılmadığı, yardımların süresi ve yardımlardan
yararlanacak aile bireyleri sigortalının tabi olduğu ülke mevzuatına göre, yardımların kapsamı
ve ifa  şekli ise yardımlardan yararlanacak kimsenin bulunduğu ülke mevzuatına göre
belirlenir.
3- Sigortalının Aile Bireylerinin Sağlık Yardımları
Sigortalı bulunduğu ülke mevzuatına göre sağlık yardımına hak kazanmış olan şahsın
diğer taraf ülkesinde oturan  aile bireyleri, oturdukları ülkenin mevzuatına göre sağlık 36
yardımlarına hak kazanmamış olmaları koşulu ile hastalık, analık sigortasıyla sağlanan
yardımlardan yararlanırlar.
Yukarıda sözü edilen aile bireyleri, yetkili kurumun bulunduğu taraf ülkeye geçici
olarak gittiklerinde sağlık yardımlarından, bu taraf ülke mevzuatındaki hükümlere göre
yararlanırlar.
Sağlık yardımı giderleri, sigortalının kayıtlı olduğu akit tarafça karşılanır.
Yardımlara hak kazanılıp kazanılmadığı ve yardımların süresi sigortalının kayıtlı
olduğu taraf ülke mevzuatına göre, yardımların kapsamı ve ifa şekli ise oturulan taraf ülke
mevzuatına göre belirlenir. Yardımlardan faydalanacak aile bireylerinin kimler olduğu
sözleşmelerde belirtildiği üzere ya yardımı veren ülke mevzuatına göre yada oturulan taraf
ülke mevzuatına göre belirlenir.
 
4- Aylık Sahiplerinin Sağlık Yardımları
Her iki akit taraf mevzuatına göre ödenmesi gereken aylıklar veya gelirlerden
yararlanan aylık-gelir sahibi ve aile bireyleri, sağlık yardımlarından ülkesinde oturduğu akit
tarafın mevzuatına göre, yalnız bu tarafın mevzuatına göre  bir aylık veya gelir alıyormuş gibi
yararlanır. Sağlık yardım masrafları, Romanya hariç oturulan akit tarafça karşılanır. Romanya
ile imzalanan sözleşmeye göre ise akit tarafların mevzuatları kapsamında tamamlanan
sigortalılık süreleri ile orantılı olarak paylaşılır.
Akit taraflardan birinin mevzuatına göre aylık veya gelir alan ve diğer akit taraf
ülkesinde oturan  bir kimsenin ve aile bireylerinin,  aylığı ödeyen akit taraf mevzuatı uyarınca
hak kazandıkları sağlık yardımları,  aylığı ödeyen akit taraf yetkili kurumunun nam ve
hesabına ikamet mahallindeki kurumca sağlanır.
Her iki akit taraf mevzuatına göre aylık veya gelir bağlanmış olan kimseler ile akit
taraflardan yalnız birinin mevzuatına göre  aylık veya gelir bağlanmış olan kimselerin ve
bunların yanlarında ikamet eden aile bireylerinin, diğer akit taraf ülkesinde bulundukları
sırada, durumları derhal (acil) yardım yapılmasını gerektirdiği  zaman, birinci halde oturulan
akit taraf adına (Romanya ile imzalanan sözleşmeye göre akit tarafların mevzuatları
kapsamında geçen sigortalılık süreleri ile orantılı),  ikinci halde ise aylık veya geliri ödeyen
ülkenin yetkili kurumu hesabına olmak kaydıyla sağlık yardımlarından yararlanırlar. Bu alt
bölümün ikinci paragrafına istinaden, sağlık yardımlarına hak kazanılıp kazanılmadığı ve
yardımların süresi aylığı ödeyen akit taraf mevzuatına göre, yardımların kapsamı ve ifa şekli
ise aylık almakta olan kimsenin ülkesinde  ikamet ettiği akit tarafın mevzuatına göre
belirlenir. Yardımlardan faydalanacak aile bireylerinin kimler olduğu sözleşmelerde
belirtildiği üzere ya yardımı veren ülke mevzuatına göre yada oturulan taraf ülke mevzuatına
göre belirlenir.
Ancak, Belçika, Hollanda ve Fransa sosyal güvenlik sözleşmelerine göre aylık ve gelir
sahipleri ile aile bireylerinin  geçici olarak diğer akit ülkede bulunmaları halinde sigorta
kurumlarınca belge düzenlenmez.
“Her iki akit taraf mevzuatına göre ödenmesi gereken aylıklardan yararlanan aylık
sahibi ve aile bireylerinin, sağlık yardımlarından ülkesinde daimi olarak oturduğu akit tarafın
mevzuatına göre, yararlanacakları” hükmü, sosyal güvenlik sözleşmelerinin ortak ve temel
hükümlerinden biridir. 37
 Bu nedenle, 05/11/1999 tarih ve 802338 sayılı Genel Yazıda belirtildiği üzere, hem
Türkiye’ den ve hem de sözleşmeli ülke sigorta kurumlarından aylık alan bir kimsenin,
ikametini daimi olarak  Türkiye’ ye nakletmediği sürece adına Kurumumuz tarafından sağlık
karnesi düzenlenmesi mümkün değildir. Bu durumdaki kişiler, ülkemizde geçici bulundukları
için sözleşmeli ülke sigorta kurumlarınca düzenlenmiş sağlık yardım hak sahipliği
formülerine sahip olmaları gerekmektedir.
5- Protezler ve Önemli Sağlık Yardımları
İdari anlaşmalarda  belirtilen protezler ve önemli sağlık yardımlarının sağlanması, acil
haller hariç, şahsın kayıtlı bulunduğu kurumun iznine bağlıdır.
Sağlık yardım hakkını akit ülke sigorta kurumundan kazanan ve ülkemizde geçici veya
daimi olarak ikamet eden bir kimse, Kurumumuz mevzuatına göre sağlık yardımı görmekte
iken, sağlık kurulu veya ilgili branş hekimi raporuna istinaden ve reçeteye yazılan protez ve
iyileştirme vasıtalarının verilmesine tıbben ihtiyaç duyulduğunun tespiti ve temini
hususundaki taleplerini,  Sosyal Güvenlik  İl Müdürlükleri bünyesinde kurulu Yurtdışı
İşlemleri Servisine intikal ettirilir.
Bu durum, protez ve iyileştirme vasıtasının verilmesinin tıbben uygun bulunduğunun
tespiti anlamına gelmekte olup, anılan yardımın temini ile verilip verilmemesine karar alma
şekli aşağıda açıklanmıştır:
a) Yardım Hakkını Veren Ülke Sigorta Kurumunun Mevzuatına Göre Yardımın
Yapılması
    Tıbben verilmesi öngörülen protez ve iyileştirme vasıtasının masrafları, akit ülke
sigorta kurumlarından “Fiili Hesaplaşma Yöntemi” ile talep edilecek gruplar için,
sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin izin alma formüleri Sosyal Güvenlik  İl Müdürlükleri
tarafından düzenlenerek akit ülke  sigorta kurumuna gönderilip, yardımın yapılıp
yapılamayacağı sorusuna olumlu cevap alındıktan sonra, yardım yapılabilir.
Ancak, sağlık tesisleri protez yardımı veya iyileştirme vasıtasının tıbben gerekli
görülerek ve acil durum nedeniyle yaptığını belirten rapor yada reçetenin Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüklerine intikal etmesi halinde,  bu konuda akit ülke sigorta kurumlarından izin
alınmasına gerek olmadığından, düzenlenecek formülerin bir nüshası gönderilerek, yardımın
acil durum nedeniyle yapıldığı konusunda bilgilendirme yeterli olur.
b) Yardımı Yapan Ülke Sigorta Kurumunun Mevzuatına Göre Yardımın
Yapılması
Tıbben verilmesi öngörülen protez ve iyileştirme vasıtasının masrafları, akit ülke
sigorta kurumlarından “Aylık veya Yıllık Ortalama Maliyetleri Üzerinden Hesaplaşma
Yöntemi” ile talep edilecek gruplar  için, akit ülke sigorta kurumlarından izin alınmaz.
Kurumumuz mevzuatına göre gerekli prosedürün yerine gelmiş olması durumunda protezin
temini yapılır. Akit ülke sigorta kurumları ile masraf hesaplaşması yapılmaz. 38
    Ancak, temin edilen protezlerin “Vaziyet Kartlarına” kaydedilerek Kurumumuz
mevzuatına göre belirlenen süreler itibariyle sağlanıp sağlanmadığı takip edilecektir.
Yukarıda sayılan gruplara öngörülen protez ve iyileştirme vasıtaları konusunda
yardımda bulunulurken, sağlık yardım hakkının devam edip etmediğinin ve katılım payının
tespiti  (her iki grup için) Yurtdışı İşlemleri Servisince, protez ve iyileştirme vasıtalarının
temini ile ilgili işlemler ise Malzeme ve Satın Alma Servisince yapılır.
6- İş Göremezlik Ödenekleri
İş göremezlik ödenekleri sigortalının çalıştığı ülkedeki yetkili kurumca, bu kurumun
uyguladığı mevzuat hükümlerine göre sağlanır.
Akit taraf ülke mevzuatında sigortalı şahsa yapılacak iş göremezlik ödeneklerinin aile
bireylerinin sayısına göre belirlenmesi hükmü varsa, diğer akit taraf ülkesinde oturan aile
bireyleri de dikkate alınır.
B - KİMLER HANGİ HALLERDE SAĞLIK  YARDIMI TALEP EDEBİLİR ?
Aşağıda sayılanlardan, aramızda sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülke sigorta
mercilerinden yardımlara hak kazanmış olduklarını ve müracaat tarihlerinde bu merciler adına
sağlık yardımlarına hak sahibi olduklarını kanıtlayabilenler, katkı payları hariç, Kurumumuz
mevzuatına göre sağlık hizmetlerinden hiç bir ücret ödemeden yararlanabilirler:
1)  Sözleşmeli ülke mevzuatına tabi olarak o ülkede çalışan vatandaşlarımız ile
yanlarında ikamet eden aile bireylerinden, geçici olarak (kişisel turistik amaçla) ülkemizde
bulunanlar.
2)  Sözleşmeli ülke mevzuatına tabi olarak o ülkede çalışan vatandaşlarımız ile
yanlarında ikamet eden aile bireylerinden, tedavilerine devam olunmak üzere ülkemize
gönderilenler.
3)  Sözleşmeli ülke mevzuatına tabi olarak o ülkede çalışan vatandaşlarımızın, iş
kazaları geçirmeleri veya meslek hastalığına tutulmaları sonucu tedavilerine devam edilmek
üzere ülkemize gönderilenler.
4) Sözleşmeli ülke mevzuatına tabi olarak o ülkede çalışan kadın vatandaşlarımız ile
erkek vatandaşlarımızın sigortalı olmayan eşlerinden analık yardımlarından yararlanmak
üzere ülkemize gelenler.
5) Sözleşmeli ülkelerden aylık – gelir alan ve o ülkede ikamet eden vatandaşlarımız ile
yanlarında ikamet eden aile bireylerinden, geçici olarak ülkemizde bulunanlar.
6)  Sözleşmeli ülke mevzuatına tabi olarak o ülkede çalışan vatandaşlarımızın
bakımları ile yükümlü oldukları aile bireylerinden, daimi olarak ülkemizde ikamet edenler.
7)  Sözleşmeli ülke sigorta mercilerinin malullük ve yaşlılık sigortasından aylık
sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile bireylerinden, daimi olarak ülkemizde
ikamet edenler. 39
8)  Sözleşmeli ülke sigorta mercilerinden iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri alanlardan ülkemizde ikamet edenler (yalnız iş kazası ve meslek
hastalığına bağlı arazları nedeniyle sağlık yardım hakları vardır).
9)  Sözleşmeli ülke sigorta mercilerinin ölüm sigortasından dul ve yetim aylığı
alanlardan daimi olarak ülkemizde ikamet edenler.
10) Sözleşmeli ülke sigortalısı olarak ülkemizde geçici görevle çalışanların ve bunların
yanlarında ikamet eden aile bireylerinden, geçici olarak ülkemizde ikamet edenler.
11) Sözleşmeli ülke sigorta mercilerinin hastalık ve analık sigortasından sağlık yardım
hakkına sahip kimselerden, geçici olarak (turist olarak) ülkemizde bulunanlar.
12)  Sözleşmeli ülkelerden aylık sahibi olarak bu ülkede ikamet edenlerin bakmakla
yükümlü bulunduğu aile bireylerinden, daimi olarak ülkemizde ikamet edenler.
C- KURUMUMUZUN SAĞLIK HİZMETİNİ SATIN ALMASI
1- Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesinin Düzenlenmesi
19/01/2005 tarihli, 25705 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren 5283 sayılı    “Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık
Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun” un 9 uncu maddesinde “Mevzuatta bu Kanunla
Bakanlığa devredilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait sağlık birimlerine yapılan atıflar,
Bakanlığa ait sağlık birimlerine ve Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından belirlenecek sağlık
kurum ve kuruluşlarına yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
5283 sayılı Kanun uyarınca Kurumumuz sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığına
devredildiği 20/02/2005 tarihinden itibaren Kurumumuz sigortalıları, aylık veya gelir
sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü bulunduğu aile bireyleri ve Kurumumuzdan hak
sahibi olarak aylık veya gelir almakta olan kimseler için sağlık hizmetleri, sözleşme yada
protokol yapılan resmi ve özel sağlık tesislerinden satın alınmaya başlanılmıştır.
Sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre, akit ülke sigorta mercii üyelerine
Kurumumuz tarafından sağlık yardımında bulunma Kurumumuza verilmiş yasal bir görev
olup, kaçınılması mümkün olmadığı gibi, en iyi bir  şekilde yerine getirmek
yükümlülüğündedir.
Bu çerçevede, Kurumumuzun gerek yapısal, gerekse mevzuatta meydana gelen
değişikliği Kurumumuz mensubu kişilere uygulandığı şekli ile sözleşmeli ülke sigorta mercii
üyelerine de uygulamak, sosyal güvenlik sözleşmelerinin ortak hükmü gereğince zorunluluk
arz etmektedir.
İlgililere sağlık yardım hizmeti sunumu sırasında, yardımların şekli ve kapsamı olarak
5510 sayılı Kanunun  esas alınması gerekmektedir.
Kurumumuz sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığına devrini öngören söz konusu Kanun
gereğince sağlık tesislerinin tek çatı altında toplanmış olması nedeniyle, Kurumumuz sağlık
tesislerinde kurulu Yurtdışı İşçi Hizmetleri Servislerinde yürütülen işlemlerin, Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüklerimiz bünyesinde kurulu Yurtdışı İşlemleri Servislerinde yürütülmesi,
zorunlu hale gelmiştir. 40
Bu itibarla, 5283 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sosyal güvenlik
sözleşmesi hükümlerine göre sağlık yardım hakkını akit ülke sigorta mercilerinden elde etmiş
ve yardım hakkının bulunduğunu gösteren formülerlere (Ek-3) sahip olarak;
a) Ülkemizde geçici olarak ikamet edenlerin,
b) Ülkemizde daimi olarak ikamet edenlerin,
c) Tedavisine davam edilmek üzere bağlı bulunduğu sigorta kurumunun  izni ile
ülkemize gelenler,
ç) Kaza ve meslek hastalığı sigortasından sağlık yardım hakkına sahip olanların,
akit ülke sigorta kurumları adına Kurumumuz mevzuatına göre sağlık yardımlarından
ücretsiz olarak yararlanabilmeleri için, ilk müracaatlarını Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine
yapmaları gerekmektedir.
 Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine müracaat edecek olan yukarıdaki grupta sayılan
kişilere, Kurumumuz mevzuatına göre verilmesi gereken sağlık yardım hizmetleri için
06/03/2006 tarih, 8-30 Ek sayılı Genelge eki “Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık
Yardım Belgesi”  düzenlenip onaylandıktan sonra hiçbir fotokopi eklenmeden kendilerine
verilecektir.
Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi, 06/03/2006 tarih, 8-30 Ek
sayılı Genelge eki belgeyi ifade etmektedir.
Belgenin 1, 2 ve 3 üncü kısımları akit ülke sigortalısı veya aylık, gelir sahibinin
dosyasındaki bilgilere istinaden eksiksiz doldurulur.
Sağlık yardımından yararlanacak sigortalı, aylık sahibi ve aile bireylerinin tamamı,
4 üncü kısma kaydedilecek ve kaydı yapılanların durumlarına göre “yakınlığı” kısmına
kendisi (sigortalı, gelir veya aylık sahibi için) eşi, kızı, oğlu, annesi ve babası olarak
belirtilecektir. Kayıt işleminden sonra boş kalan satırlar uygun bir şekilde kapatılmalıdır.
 Sağlık yardımından yararlanacak tüm kişiler, belgenin 4 üncü kısmına kaydedilir.
Kayıt yapılacak kişi sayısının çok oluşu ve kayıt yapılacak yerin yeterli olmaması veya
değişik adreslerde ikamet edilmesi nedeniyle yada başka bir sebepten dolayı aynı yardım
hakkı süresi için birden fazla belge düzenlenebilir.
 Belgenin 5.1 kısmına, akit ülke sigorta kurumlarının geçici ikamet için vermiş olduğu
yardım hakkı süresi kadar ve en fazla bir yıllık süre , daimi ikametler için altı aylık süre
kaydedilir. Ayrıca daimi ikamet koşuluna göre sağlık yardım hakkına sahip olanlar için
04/03/2005 tarih, 150839 sayılı Genel Yazı eki “Beyan ve Taahhüt Belgesi” ilgililere
doldurtulup imzalattırılır.
5.2 kısmındaki seçenek karelerinden birinci kare düzenlenecek belgelerde her
zaman işaretli olacak ve  5.2 kısmındaki seçenek karelerinden ikinci, üçüncü ve dördüncü
kareler, tedavisine davam edilmek üzere bağlı bulunduğu sigorta kurumunun  izniyle
ülkemize gelenler ile kaza ve meslek hastalığı sigortasından sağlık yardım hakkına sahip
olanlar için işaretlenir. 41
 Altı aylık sürenin bitiminden sonra yeniden düzenlenecek belgenin başlangıç tarihi, bir
önceki belgenin bitim tarihi olabileceği gibi, belgenin yeniden düzenlenmesi talep edilen tarih
de olabilir. Ancak, belgenin tanzim tarihinden sonra 6 aylık süre verilir.
Altı aylık sürenin bitiminden sonra yeni belge düzenlenmesi esnasında, ilgililerin
sağlık yardım hakkının devam edip etmediği konusunda  dosya ve Kurum kayıtlarından
gerekli (yaş durumu, öğrencilik, çalışma durumu v.s.) tespitlerin yapılması gerekmektedir.
 Belgenin düzenlenmesi sırasında Kurumumuz mevzuatına göre  sağlık yardım hakkı
altı aylık süreden önce sona erecek hak sahibi kişilerin tespit edilmesi durumunda, bu kişilerin
her birine yardım hakkının sona ereceği tarihe kadar ki süre için ayrı bir belge düzenlenir.
 Tedavisine devam edilmek üzere bağlı bulunduğu sigorta kurumunun izni ile ülkemize
gelenler ile kaza ve meslek hastalığı sigortasına bağlı arazları nedeniyle sağlık yardım
hakkına sahip olanlara yapılacak yardımlar konusunda, akit ülke sigorta kurumlarını talepleri
doğrultusunda bilgilendirmek için işlemlerin takibinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle,
anılan kişiler adına her olaya   ve daimi ikametler için en fazla 6 aylık süre için Sosyal
Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi  düzenlenecek ve  belgeye yalnız tedavi
görecek kişi kaydedilir.  
2- Geçici veya Daimi Olarak Ülkemizde İkamet Edenler
 Geçici veya daimi olarak ülkemizde ikamet edip, akit ülke sigorta kurumları adına
Kurumumuz hastalık ve analık sigortası yardımlarından yararlanmaya hak sahibi kişiler,
Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine müracaatlarında adlarına  düzenlenerek “Sosyal Güvenlik
Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi” ve resimli kimlik belgesi ile Türkiye’nin her
yerinde Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerine, Kurumumuzun sözleşme yapmış olduğu resmi
veya özel sağlık kuruluşlarına müracaatla Kurumumuz mevzuatı hükümleri çerçevesinde
sağlık yardımı alabilirler.
İlgililer muayene ve tedavilerini, Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım
Belgesinde  kayıtlı yardım hakkı süresi içerisinde yaptırabileceklerdir.
Sağlık yardım hakkı süresinin bitiminden sonra tedaviye devam edilmesi gerekiyorsa
veya yeni bir tedavi talebi varsa, yardımlar ücretli olarak yapılacaktır. Aynı zamanda sağlık
yardım hakkı belgesini düzenleyen Sosyal Güvenlik  İl Müdürlüklerine Müdürlüğümüzle
ilgililerin temasa geçip sağlık yardım hakkının uzatılması talep edilecektir.
3-Tedavisi  İçin Ülkemize Gelenlerle Kaza ve Meslek Hastalığı Sigortasından
Sağlık Yardım Hakkına Sahip Olanlar

  Tedavisine devam edilmek üzere bağlı bulunduğu sigorta kurumunun izniyle
ülkemize gelenler ile akit ülke kaza ve meslek hastalığı sigortasından sağlık yardım hakkına
sahip olanlar için,  ikamet adreslerini bölgesi içine alan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine
derhal müracaat ederek veya gönderilecek çağrı yazısı ile Müdürlüğe davet edilerek akit ülke
sigorta kurumlarının talepleri doğrultusunda tedavi veya kontrol muayenelerini yaptırmaları
gerekmektedir.
Bu konuda, 06/03/2006 tarih, 8-30 Ek sayılı Genelge eki   Sosyal Güvenlik
Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi düzenlenip onaylandıktan sonra bu belge ile 42
Müdürlüklerinin görev alanı içerisinde tedavi olabilecekleri ilgililere bildirilecek ve tedavi
sonucu veya ileri tetkik, tedavi için sevk edildikleri yerler hakkında ilgili Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüğünü  bilgilendirmek gibi zorunlulukları olduğu kendilerine hatırlatılır.
4- Hasta Sevkleri, Yol Parası ve Zaruri Masraf Karşılıklarının Ödenmesi
Sözleşmeli ülke sigorta mercileri adına 5510 sayılı Kanunun 65 inci maddesine göre e
sağlık hizmetlerinden yararlanmaya  hak sahibi kimselerin, bulundukları yerlerdeki sağlık
tesislerince yapılan muayeneleri sonucu ileri tetkik  ve tedavileri için  sevk edildikleri  yerlere
tıbbi durumlarının gerektirdiği vasıta ve sağlık durumları nedeniyle kendilerine başka birinin
eşlik etmesinin tıbben gerekli (hekim raporunda veya sağlık kurulu raporunda belirtmek
kaydıyla) bulunduğu hallerde refakatli olarak sevklerinin yapılması gerekmektedir.
İleri tetkik ve tedavileri için sevk işlemlerini sevki uygun gören sağlık tesisince
yapılacak yol parası ve zaruri masraf karşılıkları Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimiz Hastalık
Servislerince ödenir.
5- İstirahat Raporları
Sosyal güvenlik sözleşmeleri, akit taraflardan birinin sigortalısı diğer taraf ülkesinde
geçici iş göremezliğe uğraması halinde;  şekil ve kapsam itibariyle bulunduğu ülkenin
mevzuatının esas alınacağını, para yardımına hak sahibi olup olmadığı, günlük ödenecek
miktarı ve ödeme süresinin tayininde, yardım hakkının kazanıldığı ülke mevzuatının geçerli
olacağını hükme bağlamıştır.
O halde, akit ülke sigorta kurumu sigortalısı Kurumumuz mevzuatına göre sağlık
yardımlarından yararlanmakta iken, istirahatlı  bırakıldığı taktirde hakkında, şekil ve kapsam
olarak Kurumumuz mevzuatı esas alınarak işlem yapılır.
Sözleşmeli ülke sigorta kurumu adına muayene ve tedavi için sigortalının başvurduğu
Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinden, sevk edildiği yada sözleşmeler veya protokoller
kapsamında doğrudan başvurduğu resmi ve özel sağlık tesislerince usulüne uygun olarak tek
hekim veya sağlık kurulu tarafından düzenlenmiş istirahat raporları ile yatılı tedavi süreleri
kabul edilip, sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin formülerler ile ilgili akit ülke sigorta
kurumuna (Belçika sigortalılarına istirahat raporu düzenleyen sağlık kuruluşundan iş
göremezlikle ilgili bilgilerin TB 12/2 formülerine aktarılıp onaylanması istenir) gönderilir.
Hastalığı sebebiyle tedavi altına alınan sigortalıya tek hekim bir defada en çok 10 gün
istirahat verebilecek olup, bunu bir defa tekrarlayabilir. Tek hekimden alınan istirahat
süresinin hiçbir şekilde 20 günü aşmaması gerekmektedir. İstirahat süresinin 20 günü aştığı
hallerde, hasta sağlık kuruluna sevk edilip istirahat süresi sağlık kurulu tarafından belirlenir.
Ancak, yatarak tedavilerine lüzum görülen sigortalıların sağlık tesislerinde yattıkları günler
bu istirahat sürelerinin dışında sayılır.
Akit ülke sigortalılarına düzenlenen istirahat  raporunun, raporu düzenleyen sağlık
tesisini bölgesi içine  alan Sosyal Güvenlik  İl Müdürlüklerine intikali sağlanacak ve iş
göremezliğin başlangıç ve bitiş tarihlerini gösteren, sözleşmenin uygulanmasına ilişkin
formülerin düzenlenip akit ülke sigorta kurumlarına  gönderilmesi, bu Müdürlükler tarafından
yapılır. 43
Ancak, Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi  düzenleyen
müdürlük görev alanının dışında istirahat raporu düzenlenmiş ise, aynı sigortalı için birden
fazla müdürlüğün işlem yapmaması ve karışıklığa sebebiyet verilmemesi bakımından, akit
ülke sigorta kurumuna bildirim işlemi Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım
Belgesini  düzenleyen Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yapılabilmesi için raporun bu
Müdürlüğe intikalinin sağlanması gerekmektedir.
Kurumumuz sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığına devrinden sonra akit ülke
sigortalılarına Kurumumuz mevzuatı uygulamasına ait (C) Kodlu belgeler ile veya ilgili sağlık
kuruluşunun kullanmış olduğu örnek yazıları ile istirahat verildiği görülmektedir. Sosyal
Güvenlik İl Müdürlüklerine intikal eden bu gibi istirahat raporlarının işleme konulması, ancak
akit ülke sigorta kurumlarına gönderilmesi için düzenlenecek formülerlere raporların
eklenmeyip dosyalarında muhafaza edilmesi  gerekir.
D- TÜRKİYE’DE DAİMİ OLARAK İKAMET EDEN AİLE BİREYLERİ
1- Aile Bireylerine Sağlık Yardım Hakkının Verilmesi
Aile bireyleri için ana kural; çalışan sigortalının çalıştığı, aylık sahibinin de aylığı
ödeyen ülke mevzuatına göre sağlık yardımlarına hak kazanmış olmaları gerekmektedir. Bu
şartın yerine gelmiş olması halinde, sigortalı ile aylık sahipleri aile bireylerinin, sağlık
yardımlarından yararlanmayı talep edebilirler.
Bu konuda, aile bireylerine “sağlık yardım hakkının verilmesi ile sağlık yardım hakkı
süresi” sigortalının tabi olduğu (sigortalı olarak tescilli olduğu), aylık sahibinin de aylığı
ödeyen ülke mevzuatına göre tayin edilir.
Bu kurallar, sosyal güvenlik sözleşmelerinin ortak ve temel hükümlerindendir.
 2- Aile Bireylerine Yapılacak Sağlık Yardımlarının Kapsamı
Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinin ortak ve temel hükümlerinden biri de, “sağlık
yardımlarının kapsamı tedavi süresi ile sağlık yardımlarının ifa şekli” yardımı yapacak olan
ülke mevzuatına göre tayin edilmesidir.
3- Sağlık Yardımlarına Hak Sahibi Olan Aile Bireylerinin Tespiti ve Kayıt
İşlemleri
Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri gereğince daimi ikamet koşulu esas alınarak sözleşmeli
ülke sigorta kurumları adına Kurumumuzdan sağlık yardımı talep edebilecek aile bireylerinin
tespitinde, sözleşme hükümlerinden kaynaklanan iki ayrı yöntem kullanılmaktadır.
Birinci yönteme göre, daimi ikamet koşulu esas alınarak sağlık yardımlarından
yararlanmaya hak sahibi olacak “aile bireyleri (sigortalı ve aylık sahibinin aile bireyleri)”,
sağlık yardımını yapan ülke mevzuatına göre tespit edilecek olmasıdır. 44
Bu yöntem, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, K.K.T.C. ile Ülkemiz arasında
yürürlükte bulunan ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinin tatbikatında kullanılmaktadır.
Bu konuda, sağlık yardımı başlangıç tarihi veya süresi kayıtlı formülerler sözleşmeli
ülke sigorta mercileri tarafından düzenlenip iki nüsha olarak Sosyal Güvenlik  İl
gönderilmektedir.
Müdürlüklerimize intikal eden formülerlere, sigortalı veya aylık sahibinin bakmakla
yükümlü bulunduğu aile bireyleri 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
10 numaralı bendi hükmü çerçevesinde tespit edilerek, formülerlere kaydedilip onaylandıktan
sonra bir nüshası ilgili ülke sigorta kurumuna iade edilerek, aile bireyleri sağlık yardımı için
kayda alınmış olurlar.
Fransa sigorta mercileri adına sağlık yardımlarından yararlanacak olan aile
bireylerinin tespiti de Kurumumuz mevzuatına göre yapılır, ancak tespit edilen aile
bireylerinin bildirimi yapılmadığından, bu konu kendi bölümünde detayları ile anlatılmıştır.
Ayrıca, Avusturya’ dan aylık sahibi olup, Türkiye’ de ikamet eden aylık alıcısının aile
bireylerin tespiti de bu yöntemle yapılmaktadır. Yani aile bireyleri, Kurumumuz mevzuatına
göre tespit edilmektedir.
İkinci yönteme göre, daimi ikamet koşulu esas alınarak sağlık yardımlarından
yararlanmaya hak sahibi olacak “aile bireyleri” sigortalının tabi olduğu ülke mevzuatına göre,
aylık sahibinin aylığı ödeyen ülke mevzuatına göre, tespit edilmektedir.
Bu yöntem, Makedonya, Romanya, Azerbaycan, Çek, Bosna-Hersek ve Arnavutluk ile
ülkemiz arasında yürürlükte bulunan  İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinin tatbikatında
kullanılmaktadır.
Bu konuda, Ülkemizde ikamet eden aile bireylerinin sözleşmeli ülke sigorta kurumları
adına Kurumumuz sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için, aile bireylerinin
ikametgahını bölgesi içine alan Müdürlüğümüze sigortalının  reşit olan aile bireyi, yakını veya
aylık sahibi kendisi vukuatlı ve ikamet ilmühaberi ile  müracaat eder.
Aile bireylerinin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için müracaatı alan
Müdürlüğümüz eşi, kızı, oğlu, annesi, babası, kardeşi, torun ayrımı yapmadan ve Türk sosyal
güvenlik mevzuatlarına göre sağlık yardım hakkı bulunmayanları tespit eder ve sözleşmenin
uygulanmasına ilişkin formülerlerin durumuna göre birinci sayfasına veya (A) bölümüne
veyahut birinci kısmına kaydedip onaylar ve  iki nüsha olarak sözleşmeli ülke sigorta
kurumuna intikalini sağlar.
Sözleşmeli ülke sigorta kurumu, kendilerine intikal eden formülerde kayıtlı aile
bireylerinden, mevzuatlarına göre sigortalının veya aylık sahibinin bakmakla yükümlü aile
bireyleri olarak tespit edilenler formülerin ikinci sayfasına veya a bölümüne ve yahut birinci
kısmına kaydedilerek bir nüshasını Müdürlüğümüze iade eder, formülere kaydedilen aile
bireyleri sağlık yardımı için kayda alınmış olunur.  
Ayrıca, Avusturya mevzuatına tabi çalışan sigortalılar ile Avusturya’dan aylık alıp, bu
ülkede ikamet eden aylık sahiplerinin Türkiye’de ikamet eden aile bireylerinin tespiti de bu
yöntemle yapılmaktadır. Yani, Avusturya mevzuatına tabi çalışan sigortalının ve 45
Avusturya’dan aylık alıp, bu ülkede ikamet eden aylık sahiplerinin Türkiye’ de ikamet eden
aile bireyleri, Avusturya mevzuatına göre tespit edilmektedir.
Yukarıda iki ayrı yöntem olarak açıklanan hususların sözleşmelerin uygulanmasına
ilişkin ihdas edilecek formülerler sırasında dikkate alınması gerektiği, uygulamalarla tespit
edilmiştir. Bu konunun akit ülke sigorta kurumları ile yapılan masraf hesaplaşma
yöntemlerine etkisi bulunmaktadır.
E- ANALIK HALİNDE SAĞLIK HİZMETLERİ
 Analık hali, kadının sağ veya ölü doğum riski ile ilişkisinin başladığı tarihten doğum
nedeniyle sosyal sigorta yardımlarından yararlanmasının sona erdiği tarihe kadar geçen
durumunu kapsar.
1- Uygulanacak Mevzuat
Analık halinde sağlık hizmeti yardım hakkının kazanılması ile yardımların süresi akit
ülke sigorta kurumu mevzuatına göre; yardımların kapsamı, tedavi süresi ve ifa  şekli ise
Kurumumuz mevzuatına göre tayin edilir.
Ancak, analık sigortası kapsamındaki para yardımları ise sadece akit ülke sigorta
kurumu mevzuatına göre tayin edilir ve doğrudan doğruya sigortalıya veya doğum yapan
kimseye ödenir. Bu ödemelerde Kurumumuzun aracılığı söz konusu değildir.
2- Sözleşmeli Ülke Sigorta Kurumları Adına Kurumumuz Analık Sigortasından
Yardım Talebinde Bulunacak Olanlar
Aşağıda sayılanların geçici veya daimi olarak ülkemizde ikamet etmelerinde
sözleşmeli ülke sigorta kurumları adına 5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortasından
öngörülen sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları mevcuttur.
a) Sözleşmeli ülke sigorta kurumuna tabi çalışan sigortalı kadın.
b) Sözleşmeli ülke sigorta kurumuna tabi çalışan sigortalı erkeğin yanında ikamet
eden eşi.
c) Sözleşmeli ülke sigorta kurumuna tabi çalışan sigortalı erkeğin ülkemizde ikamet
eden sigortalı olmayan eşi.
d)   Sözleşmeli ülke sigorta kurumundan kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık
alıcısı kadın.
e) Sözleşmeli ülke sigorta kurumundan kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık
alıcısı  erkeğin sigortalı olmayan eşi.
 Geçici veya daimi olarak ülkemizde ikamet edenlerin, sağlık yardımına hak sahibi
olduklarını kanıtlayan formülerlere sahip olarak akit ülke sigorta kurumları adına talepte
etmeleri halinde; 5510 sayılı Kanunun analık halinde genel sağlık sigortasından öngörülen
sağlık hizmetleri, sağlık hizmeti sunucularından sağlanmak üzere Kurumumuzca ücretsiz
olarak karşılanır. 46
5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre analık
sebebiyle ayakta veya yatarak yapılacak sağlık hizmetleri; hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, doğum,
laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil sağlık
hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı
üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedavileri kapsar.
Söz konusu kimseler, 5510 sayılı Kanunun analık halinde kısa vadeli sigorta
kollarından öngörülen geçici iş göremezlik ve emzirme ödeneğinden yararlandırılmazlar.
3) Analık Yardımının Akit Ülke Sigorta Kurumlarına Bildirilmesi
Akit ülke sigorta kurumları adına Kurumumuz analık sigortası yardımlarından
yararlanan kadın sigortalıların, çalışmadığı günler için doğumdan önce ve doğumdan sonra
belirli sürede akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre geçici iş görmezlik ödeneği ile para
yardımı almasını gerektirir.
 Bu konuda, 5510 sayılı Kanunun 15 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen süreler
ile bağlı kalınarak düzenlenen istirahat raporları ile doğumun gerçekleştiğini, sözleşmenin
uygulamasına ilişkin formülerler ile (Almanya hariç) tüm akit ülke sigorta kurumlarına
bildirilir.
 
Alman hastalık sigortası irtibat bürosu ile varılan mutabakat gereğince Alman hastalık
sandıklarına sadece doğumun gerçekleştiği A/T 7/1 formüleriyle bildirilmesi ile yetinilir,
doğum öncesi ve doğum sonrası için ayrıca istirahat raporu düzenlenmez.
Akit ülke sigorta kurumundan aylık sahibi olarak ülkemizde daimi ikamet eden ve
analık sigortasına ait masraf hesaplaşması “aylık veya yıllık ortalama maliyetler üzerinden”
yapılan gruplar için Kurumumuz mevzuatına göre gerçekleştirilen doğum vakalarının ilgili
ülke sigorta kurumlarına bildirilmesine (Almanya hariç) gerek bulunmamaktadır.
F- GİDER İADESİ- HESAPLAŞMA
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde öngörülen hallerde yapılan sağlık yardım masrafları,
ilgilinin kayıtlı bulunduğu kurum tarafından yardımları yapan tarafın yetkili kurumuna, İdari
Anlaşma ile belirlenecek usul ve esaslar dahilinde ödenir.
Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinden, resmi veya özel sağlık tesislerinden laboratuar ve
eczanelerden Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi ile yardım gören
gruplar için “Sağlık  İşleri  İl Müdürlüklerine” Kurumumuz sağlık yardımlarından
yararlanmaya hak sahibi kişilerin faturalarından ayrı olarak intikal edecek “yurtdışı”
faturaları;
- Çift nüsha ise, bir nüshasına Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım
Belgesi  fotokopisi eklenerek,
- Tek nüsha ise, sağlık tesislerinden intikal eden faturalara ait icmal listesi mevcut ve
bunlar da tedavi bedelleri kayıtlı ise, bu listelerin birer fotokopileri ile Sosyal Güvenlik
Sözleşmesine Göre Sağlık Yardım Belgesi   fotokopisi eklenerek veya,  47
- İcmal listesi düzenlenerek,
Sosyal Güvenlik  İl Müdürlüklerine gönderilmesinde anılan seçenekler kullanılarak
derhal masraf bildirimi yapılmalıdır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre, sağlık yardımları ve malullük sigortasından
maluliyetin tespiti veya kontrol muayeneleri için yapılan masrafların tahsil işlemlerinde, üç
ayrı hesaplaşma yöntemi kullanılmaktadır.
a) Gerçek Bedeller Üzerinden Hesaplaşma (Fiili Hesaplaşma)
Bu hesaplaşma yönteminde, sağlık yardımı olarak sağlık tesislerinden Kurumumuza
intikal eden masraflar aynen sözleşmeli ülkeden talep edilmektedir. Bu yöntem,ülkemize
geçici gelenler ile Belçika’dan aylık alıp ülkemizde oturanların sağlık yardımlarına ilişkin
hesaplaşmasında kullanılmaktadır.

b)  Aylık Ortalama Maliyetler Üzerinden Hesaplaşma
Bu yöntemde; Kurumuzca, sağlık yardımları Kurumumuz yükümlülüğünde
bulunanlara o yıl içinde yapılan masraflar baz alınarak Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire
Başkanlığınca tespit edilen aile başına yapılan aylık ortalama maliyetler esas alınır. Tespit
edilen ortalama maliyet sözleşmeli ülke adına sağlık yardımlarından yararlananlar için
belirlenen aile sayısı ile çarpılarak belirlenen meblağ, idari anlaşmalarda tespit edilen
usullerle sözleşmeli ülkeden talep edilir. Bu yöntem, genellikle daimi ikamet edenlerin sağlık
yardımlarına ilişkin hesaplaşmasında kullanılmaktadır.
c) Yıllık Ortalama Maliyetler Üzerinden Hesaplaşma
Bu yöntemde; Kurumuzca, sağlık yardımları Kurumumuz yükümlülüğünde
bulunanlara o yıl içinde yapılan masraflar baz alınarak ilgili Daire Başkanlığınca tespit edilen
aile başına yapılan yıllık ortalama maliyetler esas alınır. Tespit edilen ortalama maliyet
sözleşmeli ülke adına sağlık yardımlarından yararlananlar için belirlenen aile sayısı ile
çarpılarak belirlenen meblağ, İdari Anlaşmada tespit edilen usullerle sözleşmeli ülkeden talep
edilir. Bu yöntem, sadece Türkiye – Fransa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uygulamalarında,
sürekli ikamet edenlerin sağlık yardımlarına ilişkin hesaplaşmasında kullanılmaktadır.
d) Götürü Bedeller Üzerinden Hesaplaşma
Bu yöntem Türkiye – Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uygulamasında  iki ülke
arasında belirlenen vakalarda kullanılmakta olup yine iki ülke yetkili kurumlarınca belirlenen
rakamlar veya idari anlaşmalarda belirlenen usullere göre  belirlenecek rakamlar üzerinden
gerçekleştirilmektedir. Genellikle kontrol muayenelerine ilişkin masrafların hesaplaşmasında
kullanılır.
   
Hesaplaşmalar;
- Almanya için fiili, aylık ortalama maliyet ve götürü bedel,
- Avusturya, Belçika, Hollanda, Makedonya ve  Arnavutluk için fiili ve aylık
ortalama maliyet, 48
- Fransa için fiili ve yıllık ortalama maliyet,
-K.K.T.C.,  Romanya,   Azerbaycan,  Bosna-Hersek,   Çek ve Lüksembourg için fiili,
hesaplaşma yöntemi ile yapılmaktadır.
G- MESLEK HASTALIKLARI VE İŞ KAZALARI
1- Her İki Akit Taraf Ülkesinde Aynı Riske Maruz Kalma
Meslek hastalığına tutulan kimse, her iki akit taraf ülkesinde bu hastalığa neden
olabilecek bir işte çalışmışsa, bu kimsenin veya hak sahiplerinin talep edebilecekleri
yardımlar, aşağıdaki ikinci ve dördüncü paragraf hükümleri dikkate alınarak koşullarını en
son yerine getirdikleri akit tarafın mevzuatına göre sağlanır.
Akit taraflardan birinin mevzuatına göre meslek hastalığı yardımlarından yararlanma
hakkı, hastalığın ilk kez bu ülkenin kendi topraklarında meydana gelmiş olması koşuluna
bağlı bulunuyorsa, bu koşul, bu hastalığın ilk kez diğer akit tarafın ülkesinde meydana gelmiş
olması halinde de yerine getirilmiş sayılır.
Akit taraflardan birinin mevzuatına göre meslek hastalığı yardımlarından yararlanma
hakkı, hastalığın, böyle bir hastalığa neden olabilecek son faaliyetin sona ermiş olmasından
sonra belirli bir süre içerisinde meydana gelmiş olması koşuluna bağlı bulunuyorsa, bu tarafın
yetkili kurumu, bu hastalığın diğer akit taraf ülkesinde ne zaman meydana geldiğini tetkik
ederek, diğer akit tarafın ülkesinde icra edilen aynı nitelikteki faaliyetleri, bu faaliyetler kendi
mevzuatına göre icra edilmiş gibi değerlendirir.
Akit taraflardan birinin mevzuatı, doğrudan veya dolaylı olarak yardım hakkını meslek
hastalığının meydana gelmesine yol açan bir faaliyetin belirli bir süre zarfında icra edilmiş
olması koşuluna bağlıyorsa, o tarafın yetkili kurumu, birleştirme işleminin yapılmasında,
böyle bir faaliyetin diğer akit tarafın ülkesinde icra edildiği süreleri de değerlendirir.
2- Diğer Akit Tarafta Oturma veya Bulunma
İş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan ve diğer akit taraf ülkesinde
oturan veya bulunan kimseler, yetkili kurumun hesabına, oturdukları veya bulundukları ülke
mevzuatı kapsamında kabul edilerek, sağlık yardımlarından yararlanırlar.
3- Meslek Hastalığının Ağırlaşması
Akit taraflardan birinin mevzuatına uygun olarak meslek hastalığı yardımı yapılmış
sigortalı şahıs, diğer taraf ülkesinde oturduğu sürede bu hastalığı  ağırlaşırsa, aşağıdaki
kurallar uygulanır.
a) Meslek hastalığına tutulan kimse ikinci akit tarafın mevzuatına göre anılan hastalığa
neden olacak veya hastalığı  ağırlaştıracak bir faaliyet icra etmemişse, birinci akit tarafın
yetkili kurumu, uyguladığı mevzuat hükümlerine göre ağırlaşmayı nazara alarak yardım
giderlerini üstlenmek zorundadır.
 b) Sigortalı şahıs böyle bir faaliyeti ikinci taraf  mevzuatına göre icra etmişse, birinci
akit tarafın yetkili kurumu, yardım giderlerini, ağırlaşmayı nazara almaksızın uyguladığı49
mevzuata göre üstlenmek zorundadır; ikinci akit tarafın yetkili kurumu ise kendi mevzuatına
göre ilgilinin ağırlaşmadan sonraki durumuna göre hesaplanacak yardım miktarı ile
ağırlaşmadan önce ödenmesi gereken yardım miktarı arasındaki farkı öder.
H- TIBBİ KONTROLLER
Bir akit taraf ülkesinde oturan veya bulunan kimselerin iş göremezlik durumlarının
tespit edilebilmesi için bir taraf mevzuatına göre öngörülen tıbbi kontroller, yetkili kurumun
talebi üzerine ve yetkili kurumun hesabına ilgilinin oturma veya bulunma yerindeki kurum
tarafından yapılır.
Şayet, tıbbi kontroller, her iki akit tarafın mevzuatlarının uygulanması için yapılıyorsa,
ilgilinin oturma veya bulunma yerindeki kurum tarafından yapılır, masraflar bu kuruma aittir.
Yapılan tıbbi kontrol sonucunda ilgilinin iş göremezlik durumunda iyileşmenin tespit
edilmesi halinde, son çalıştığı ülkedeki çalışma hakkı saklıdır.
Dördüncü Bölüm
SÖZLEŞMELERE GÖRE
UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI
A- SİGORTALILIK SÜRELERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ
Akit ülkelerde malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen sigortalılık
sürelerinin birleştirilmesinde genel olarak aşağıdaki kurallar uygulanır:
1- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı bir
sigortalılık süresinin tamamlanmış olması koşuluna bağlı ise bu mevzuatı uygulayan kurum, 50
diğer akit tarafın mevzuatına tabi olarak geçen sigortalılık sürelerini aynı zamana
rastlamamak kaydı ile kendi mevzuatına göre geçmiş süreler gibi değerlendirir. İlgilinin, bu
kuralın uygulanması sonucu yardıma hak kazanamadığı durumlarda taraflar, sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalamış bulundukları üçüncü bir ülkedeki sigortalılık sürelerini de, aynı zamana
rastlamamak koşulu ile birleştirirler.
2- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı, bir özel
rejim kapsamında bir meslekte veya belirli bir meslekte veya işte belirli bir sürenin
tamamlanmasına bağlı ise sadece ilgili rejim kapsamında geçen süreler veya böyle bir rejimin
olmaması durumunda aynı meslekte veya aynı  işte tamamlanmış süreler, eğer uygunsa diğer
akit taraf mevzuatı kapsamında bir yardım hakkının belirlenmesinde dikkate alınır. Ancak,
diğer taraf ülkesinde böyle bir hizmetin bulunmaması halinde, genel rejime tabi olarak geçen
sigortalılık süreleri de bu sürelerle birleştirilir.
3- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre bir yardımın tahsisi, riskin meydana
geldiği tarihte bu mevzuata tabi olma koşuluna bağlı bulunuyorsa, bu koşul; ilgili veya
duruma göre ölen kişinin, belirtilen tarihte diğer tarafın mevzuatına tabi olması veya söz
konusu kişi ve hak sahiplerinin diğer akit tarafın mevzuatına göre mütekabil yardımları talep
edebilmeleri halinde de yerine getirilmiş sayılır.
4- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının
tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır.
5- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlar, sigortalılık süresinin tamamı
veya bir kısmındaki ortalama kazanç esası üzerinden hesaplandığı takdirde, ödenecek
yardımların hesabında dikkate alınacak ortalama kazanç, kendi mevzuatına tabi olarak geçen
sigortalılık süreleri içinde elde edilen kazançlara göre belirlenir.
              6- Türk mevzuatına göre prim veya kesenek ödenmiş sürelerden bir ay 30 gün, bir yıl ise
360 gün olarak kabul edilir.
B- AYLIKLARIN HESAPLANMASI
Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre her iki akit ülkede geçen sigortalılık sürelerinin
birleştirilmesi ile hak kazanılan aylıkların hesabında genel olarak aşağıdaki kurallar esas
alınır:
1- Bir kimse aralıklı veya aralıksız olarak akit tarafların mevzuatına tabi olmuşsa, her
akit tarafın kurumu, uyguladığı mevzuata göre, bu kimsenin veya hak sahiplerinin gereğine
göre sigortalılık sürelerinin birleştirilmesine ilişkin kurallar dikkate alınarak, yardımlardan
yararlanma hakkının bulunup bulunmadığı iç mevzuata göre tespit edilir.
2- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı sigortalılık
sürelerinin birleştirilmesine ilişkin  hüküm uygulanmaksızın kazanılıyorsa, bu tarafın yetkili
kurumu ödenmesi gereken yardım miktarını yalnız bu tarafın mevzuatına göre geçen
sigortalılık sürelerini dikkate alarak, kendi iç mevzuatına göre belirler.
 3- İlgili kimse akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlara ancak sigortalılık
sürelerinin birleştirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması suretiyle hak kazanıyor ise bu
tarafın yetkili kurumu yardımları aşağıda belirtildiği şekilde hesaplar: 51
a) Yetkili kurum, her iki akit tarafın mevzuatlarına göre geçen bütün sigortalılık
sürelerini yalnız kendisinin uyguladığı mevzuata göre geçmiş gibi değerlendirerek nazari
miktarı hesaplar.
b) Yetkili kurum daha sonra  hesaplanan nazari tutarın, uyguladığı mevzuata göre
geçen sigortalılık süreleri uzunluğunun, riskin meydana gelmesinden önce her iki akit tarafın
mevzuatlarına göre geçen sigortalılık süreleri toplamı uzunluğuna olan oranını, fiili tutar
olarak belirler. Bu, ilgiliye ödenecek olan sözleşme aylığının tutarını oluşturur.
c)  Bir akit tarafın mevzuatına göre geçen sigortalılık süreleri sosyal güvenlik
sözleşmelerinde belirtilen asgari süreden az ise ve bu süreler dikkate alındığında o ülke
mevzuatına göre aylık bağlanamıyor ise o ülke bu sigortalılık süresi için bir aylık bağlamaz.
Bu durumda diğer akit ülke yetkili kurumu, bu sigortalılık süresi kendi mevzuatına göre
geçmiş gibi değerlendirebilir. Aylığa iştirak edilebilmesi için gerekli olan asgari staj süreleri
sözleşmelere göre farklılık göstermektedir. Bu süreler ülkeler itibari ile Ek-4’de
gösterilmiştir.
4- Sözleşme aylıklarının bağlanmasında, her iki akit ülkede geçen sigortalılık
sürelerinin birleştirilmesi esas olmakla birlikte, bazı sözleşmelerde tercih hakkına  bağlı veya
tek taraflı aylık bağlanmasına ilişkin düzenlemeler de yer almaktadır. Örneğin;
a) Türkiye-İngiltere Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre yaşlılık ve dul aylıklarında,
ilgilinin her iki ülkede geçen prim ödeme sürelerinin birleştirilerek toplam süre üzerinden,
aylık bağlayacak taraf mevzuatına göre geçen süre oranında tercih edebileceği gibi, hizmet
birleştirilmesi yapılmadan akit taraf mevzuatlarının aylık bağlanmasını tercih etme hakları
vardır.
b) Ülkemiz ile arasında akdedilmiş  Hollanda, İsviçre, Fransa ve Danimarka sosyal
güvenlik sözleşmelerine göre malullük aylığı, malullükle sonuçlanan iş göremezlik halinin
meydana geldiği tarihte tabi olunan mevzuata göre sağlanmaktadır.
c) Türkiye-Norveç Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre ölüm aylığı, tek taraflı olarak
ölümün meydana geldiği ülke tarafından bağlanır.
C- CENAZE/ÖLÜM YARDIMLARININ ÖDENMESİ
1- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre ölüm yardımlarından yararlanmak için
sigortalılık sürelerinin tamamlanmış olması gerekiyorsa, yetkili kurum, bu yardımların
hesaplanmasında, diğer akit tarafta geçen süreleri, aynı zamana rastlamamak koşulu ile sanki
kendi ülkesinde geçmiş gibi nazara alır.
2- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre sigortalı bulunan bir kimse, diğer akit taraf
ülkesinde öldüğü takdirde,  sigortalı olduğu akit taraf ülkesinde ölmüş gibi kabul edilir ve
ölüm yardımına hak kazanır.
3- Bu sözleşmenin uygulanmasında , her iki akit tarafın mevzuatı uyarınca ölüm
yardımından yararlanma hakkı bulunuyorsa, 52
a) Yardım, yalnız ölümün meydana geldiği akit taraf mevzuatına göre ödenir, veya,
b) Ölüm akit tarafların ülkeleri dışında meydana gelmişse, yardım, yalnız yardımdan
yararlanma hakkına konu teşkil eden ölüm olayından önce kişinin son defa mevzuatına tabi
olduğu akit taraf mevzuatına göre ödenir.
D- ALMANYA PRİM İADESİ
Almanya’da çalışan vatandaşlarımızın Alman sigorta kurumlarına yatırılmış olan
primleri yazılı istek üzerine ve diğer bazı şartlarla sigortalılara veya ölümleri halinde geride
kalan hak sahiplerine iade edilmektedir.
1- Sigortalılara Prim İadesi
 Türk vatandaşı olan bir sigortalıya primlerinin iade edilmesindeki ön koşul iki yıllık
bekleme süresinin dolması ve Almanya’yı terk etmiş olmasıdır.
 Bekleme süresinin başlangıcı mecburi sigortalılığın sona erdiği tarihtir. Almanya ve
Türkiye’ deki mecburi sigortalılık eşdeğer olup Almanya’da kazanç yerine geçen ödemeler
olarak kabul edilen işsizlik parası,  işsizlik yardımı veya 01 Ocak 2005’ten sonra işsizlik
parası veya hastalık parası gibi ödemeler mecburi sigortalılık olarak işlem görmekte ve
bekleme süresi bu tür ödemelerin bitiminde başlamaktadır.
İki yıllık bekleme süresi içinde yeniden Türkiye’de veya Almanya’da mecburi
sigortalı olunur ise, iki yıllık bekleme süresi her defasında mecburi sigortalılığın sona
ermesinden sonra başlamaktadır.
Tutuklu olarak geçen süreler ile 5510 sayılı Kanun bu Kanunla mülga kanunlar
hükümlerine göre isteğe bağlı sigortaya prim ödenen süreler, bekleme süresini etkilemez..
 17/03/1987 tarihine kadar Almanya’yı terk etmiş vatandaşlarımız Türkiye’de mecburi
sigortalı olsalar bile bekleme süresinden etkilenmezler, istedikleri takdirde primleri iade
edilir.
Ayrıca, 65 yaşını doldurdukları halde her iki ülkedeki prim ödeme süreleri toplamı 5
yılı bulmayan vatandaşlarımızla 24 aylık bekleme süresine tabi olmadan prim iadesi isteğinde
bulunabilirler.  
2- Hak Sahiplerine Prim İadesi
Bekleme süresi dolmamış olması sebebiyle, ölümden dolayı aylık hakkı yoksa, Alman
emeklilik sigortası primlerinin dul erkeğe, dul kadına veya yetimlere iade edilmesi
mümkündür. Alman ve Türk sigorta süreleri, bu koşulların incelenmesinde birleştirilirler.
Yetimlerin prim iadesine hak kazanabilmeleri için, Alman emeklilik sigortasından
yetim aylığında aranan kişisel koşulların olması gerekir.
Diğer bir ifade ile yetim aylığı bağlanması şartlarını (18 yaşını doldurmamış veya
tahsilde – mesleki eğitimde bulunan yahut engelli bir durum nedeni ile kendi geçimini
sağlayamayacak durumda olup, 27 yaşını doldurmamış yetimler) taşıması gerekir. 15 yaşını
doldurmuş yetimler dilekçe verme hakkına sahiptirler.  53
Birden fazla yetim olduğunda prim iadesi tutarı eşit olarak paylaştırılır.  
3- İade Edilecek veya Edilmeyecek Primler
Sigortalı adına ödenmiş olan primlerin yarısı yani sigortalı hissesi iade edilmektedir.
Sigortalının katkıda bulunmadığı, işsizlik parası, işsizlik yardımı ve çocuk yetiştirme gibi
sürelere ait primler iade edilmemektedir. Hastalık parası, yaralı parası gibi sürelere ait
sigortalının bizzat üstlendiği primlerin tamamı iade edilmektedir.
Herhangi bir emeklilik (Almanya) sigortası tarafından yapılmış bir aylık ödemesi veya
rehabilitasyon (kur tedavisi) tedbirleri ile kendisi eşi veya çocukları için verem hastalığı gibi
özel hastalıklar nedeniyle yapılan yardımlardan önceki sürelere ait primlerde iade
edilmemektedir. Aylık ödemesi veya rehabilitasyon tedbirlerinden yararlanmış sigortalıya,
bundan sonraki süreler için prim iadesi yapıldığında, primi iade edilmeyen sürelere ait
primlerde iptal edilmekte, bu sürelere istinaden daha sonra aylık dahil herhangi bir yardım
yapılmamaktadır.
Almanya’daki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak ülkemizce kısmi aylık
bağlananların da primleri iade edilmemektedir. Ancak, kısmi aylık bağlanmış olmakla birlikte
yurtdışı hizmet borçlanması yapmak, sigortalı bir işe girip aylığını kestirip bu arada askerlik
borçlanması yaparak, isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek veya çalışarak tam aylığa hak
kazananların primleri de iade edilmektedir. Prim ödeme sürelerinin bir bölümüne ait primlerin
iadesi istenemez.
4- Prim İadesinin Sonuçları
Prim iadesi yapılması ile o zamana kadar olan Alman emeklilik sigortası iptal edilir.
Emeklilik sigortalarının bütün kollarındaki çocuk yetiştirme süreleri, çocuk dikkate almak
süreleri dahil Alman sigorta süreleri dolayısıyla o zamana kadar elde edilen diğer haklar da
kaybolur. Böylece yapılmış olası bir ayni yardım veya para yardımından önceki primler iade
edilmemesine rağmen, bu sürelerde geçerliliğini kaybeder.  
E- İSVİÇRE PRİM TRANSFERİ
 01/017.1972 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini
tadil eden ve 01/06/1981 tarihinden itibaren yürürlükte bulunan Ek Sözleşmenin 10/a maddesi
ile  İsviçre’de çalışan Türk vatandaşlarının  İsviçre’deki çalışmaları esnasında uzun vadeli
sigorta kollarına (yaşlılık, ölüm) kesilen primlerinin (malullük) hariç işçi ve işveren hissesinin
tamamının Kurumumuza transfer edilme imkanı getirilmiş bulunmaktadır.
 Primleri Kurumumuza transfer edilen sigortalıların  İsviçre’deki hizmetleri tasfiye
edilir. Kendileri veya hak sahipleri  bir daha söz konusu primler nedeniyle  İsviçre sigorta
mercilerinden hiçbir hak talep edemezler.
 Kurumumuza transfer edilen primler ve bu primlere ilişkin süreler Türk mevzuatına
göre aylığa hak kazanmada veya aylığı hesabında Türk sigortalılık sürelerine muadil sayılır.
 Sigortalılar Türkiye’de en son hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmış
olurlarsa olsunlar prim transfer işlemleri, Kurumumuzca yürütülür. Transfer işlemleri
sonuçlandığında primler sosyal güvenlik kanunlarına göre değerlendirilir. 54
1- Prim Transferi Şartları
Sigortalıların prim transferi talebinde bulunabilmeleri için;
a) İsviçre Yaşlılık, Ölüm ve Malullük aylıklarından yararlanmamış olmaları,
b) Türkiye’de veya üçüncü bir ülkede yerleşmek gayesiyle İsviçre’yi kesin olarak terk
etmiş olmaları,
gerekmektedir.
2- Transfer Edilen Primlerin Sigortalılara veya Hak Sahiplerine Ödenmesi
Ek Sözleşmeye göre Kurumumuza transfer edilen primlerin sigortalılara aşağıda
belirtilen hallerde iadesi mümkündür.
İsviçre'deki çalıştığı süreleri 2147-3201 sayılı Kanunlara göre borçlanan ve prim
borçlarının tamamını ödeyen sigortalılara primleri transfer işlemini müteakip iade
edilmektedir.
3201 sayılı Kanunla kısmi borçlanma imkanı getirilmiş bulunduğundan;
a) İsviçre'deki çalışmalarının tamamını borçlanan ve borcunun tamamını ödeyen
sigortalılara transfer olunan  primlerinin tamamı,
b) İsviçre'deki çalışmalarının bir kısmını borçlanan ve prim borcunu ödeyen sigortalılara transfer olunan primlerin borçlanılan gün sayısına isabet eden orandaki miktarı,
c) 3201 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce kendilerine 506 sayılı Kanuna
istinaden aylık bağlanmış olup, primlerinin transferini yapmamış olanlar ile prim transferi
yaparak buna istinaden kendilerine 506 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış olanların bu
aylıkları tekrar sigortalı çalışmaya başlamaları nedeniyle kesilmiş olması halinde, borçlanma
talebine bulundukları taktirde, transfer olunan primleri (a) ve (b) şıklarında belirtilen şartlarla,
primler 01/04/1991 tarihinden itibaren  İsviçre Frangı olarak sigortalıya, hak
sahiplerine veya mirasçılarına ödenir.
Transfer edilen primler, Türk mevzuatına göre sigortalı veya hak sahiplerinin lehine
bir yarar sağlamadığı taktirde ilgili sosyal güvenlik kuruluşunun mevzuatı iadesi için uygun
olması halinde primler ilgililere ödenir.
3- Transfer Edilen Primlere İstinaden Aylıkların Bağlanması
Türkiye’de sigortalı çalışması olup ta yazılı talepte bulunduğu tarihte sözleşme
aylığına hak kazanan sigortalılar için:
a) Önce aylık talebinde, bilahare transfer talebinde bulunan sigortalılara; aylık talep
tarihini takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre kısmi
aylık bağlanır ve transferin gerçekleştiği (İsviçre sigortasından iade edilen primlerin Kurum
hesabına geçtiği) tarihi takip eden ay başından itibaren de bu aylık tam aylığa yükseltilir. 55
b) Aylık bağlanması ile transfer talebinin aynı dilekçe ile yapan sigortalılara; (a)
maddesinde belirtildiği üzere aylık talebi dikkate alınarak kısmi aylık bağlanır ve transferin
gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren de bu aylık tam aylığa yükseltilir.
c) Önce transfer sonra aylık talebinde bulunan sigortalılara; bu durumda bulunanlara
da aylık talebini takip eden aybaşından itibaren sözleşme hükümlerine göre kısmi aylık
bağlanır ve transferin gerçekleştiği tarihten itibaren de bağlanmış olan kısmi aylık tam aylığa
yükseltilir.
Türkiye’de sigortalı çalışması bulunmayan sigortalılara:
a) Türkiye’de sigortalı çalışması bulunmayanların transfer ve aylık talepleri bir arada
veya aylık  talebi daha sonra yapılmış ise, bu durumda olanların ikinci bir talep aranmaksızın
transferin gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylıkları bağlanır.
b)  Transferin tahakkuk tarihinden sonra aylık talebinde bulunulmuş olması halinde
aylık, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılır.
c) Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre kısmi aylık alanların, Ek
Sözleşme hükümlerine göre primleri transfer edildiğinde yeni bir talep dilekçesi aranmaksızın
transferin gerçekleştiği tarihten itibaren bu kısmi aylıkları tam aylığa yükseltilir.
Beşinci Bölüm
DİĞER KONULAR
A- AYLIKLARIN TRANSFERİ
1- Alman Rant (Dİ) ve Alman Kaza (DK) Aylık ve Gelirleri
 
Türkiye’de ikamet eden ve Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin ilgili
hükümlerine göre Almanya’daki hizmetliler sigortası (LVA) tarafından sigortalı ve hak
sahiplerine bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile Alman kaza sigortası tarafınca 56
bağlanan iş kazası ve meslek hastalığı gelirleri, Kurumumuz aracılığı ile ödenmek üzere
Türkiye’ye transfer edilir.
 Aylık veya gelir alanlar aylık veya gelir ödenmesinde rol oynayan şahsi durumlardaki
değişiklikleri (ikamet yerinin nakli, dul erkek/kadının tekrar evlenmesi, bir çocuğun
evlenmesi veya ölümü, sigortalının, dulun veya çocuklardan birinin doğum tarihinin
değişikliği, başka bir ülkenin vatandaşlığına geçme, aylık alanın çalışmaya başlaması, vs.)
kendileri için yetkili  olan emekli sigorta kurumuna derhal bildirmekten sorumludurlar. Bu
bildirimin yapılmamasından dolayı haksız ödenen aylıkların geri ödenmesi gerekir.
Alman Posta İdaresi, Türkiye’de oturan hak sahiplerine genellikle her yılın Temmuz
ayında yeni bir aylık bildirimi ve bunun ekinde bir yoklama belgesi gönderir.   Hak sahibinin
bu yoklama belgesini tasdik ettirdikten sonra  “Postrentendienstzentrum, D70143
Stuttgart” adresine hemen geri göndermesi gerekir. Yoklama belgesi üzerinde yazılı süre
içinde Posta  İdaresi’ne geri gelmezse, hak sahibine genel olarak senenin Eylül ayında
üzerinde yeni bir mühlet yazılı olan bir yoklama belgesi daha gönderilir. Bu yoklama belgesi
de Posta İdaresi’ne geri gelmemesi halinde aylık-gelir  ödemesi geçici olarak durdurulur.
2- Bulgaristan Emekli Aylıkları
 4 Kasım 1998 tarihinde Ankara’da imzalanan ve 4 Ocak 1999 tarihli 23573 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak 01/03/1999 tarihinde yürürlüğe giren “Türkiye Cumhuriyeti
ile Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Bulgaristan Emekli Aylıklarının Türkiye’de
Ödenmesine  İlişkin Anlaşma” ile 01/05/1989 tarihinden  sonra Türkiye’ye dönmüş olan
kişilerin Bulgaristan Cumhuriyeti kanunlarına göre ödenmesi gereken görev süresi, yaşlılık,
malullük ve iş kazasından veya meslek hastalığından dolayı malullük emekli aylıkları ile
ölüm aylıklarının Türkiye’de ödenmesi sağlanmıştır.
Ayrıca, mütekabiliyet esasları dahilinde iki ülke arasında sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanması amacıyla başlatılan çalışmalar sonucunda Bulgaristan tarafına
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Taslağı sunulmuştur.
B-AİLE YARDIMLARI
Aile yardımları, bir başka deyişle çocuk parası ödemeleri, sosyal güvenlik
sözleşmeleri gereğince ve işçilerin çalıştıkları ülkenin yasalarına göre belirli koşullarla
yapılan ödemelerdir. Çocuk parasına ilişkin hükümler, hemen her sözleşmede benzerlik
göstermekle birlikte ilgilinin çocuk parası yardımlarına dair yasaların farklılığı nedeniyle her
ülke yasası bir diğerine göre değişik özelliktedir.
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkelerden birinde çalışan Türk
işçileri gerek o ülkede yanlarında oturan, gerekse ülkemizde ikamet eden çocukları için
çocuklar sanki çalıştıkları ülkede ikamet ediyormuş gibi çocuk parası yardımlarından
yararlanırlar.
İşçilerimiz, geçimleri kendileri tarafından sağlanmak  şartı ile nesebi sahih, nesebi
sahih olarak kabul edilmiş, nesebi gayri sahih, üvey ve resmen evlat edinilmiş bütün çocukları
için çocuk parası yardımlarından yararlanırlar. Ancak, çocuk paraları her ülke mevzuatında
belirlenmiş bir yaşa kadar ödenir. Çocukların belirlenmiş yaşı geçmiş olması durumunda bir
öğrenim görmeleri yada fikren veya bedenen sakat olmaları şartıyla ödemeler yine her ülke
mevzuatında belirlenmiş bir yaşa kadar devam eder. 57
Sosyal güvenlik özleşmelerinin uygulanmasında  “Türk  İrtibat Kurumu” olarak
tanımlanan Kurumumuz, çocuk parası ödemelerine esas teşkil eden belgelerin düzenlenmesi
ve onaylanması ile yükümlüdür.
Çocuk parası ödemelerini esas teşkil eden belgeler “Medeni Hal Belgesi” ve “Tahsil
Belgesi” olarak isimlendirdiğimiz formülerler olup, her ülke için renk,  şekil, kapsam ve
kullanış bakımından ayrı özellikler taşımaktadır.
C- İDARİ ÖNLEMLER VE İŞBİRLİĞİ USULLERİ
 Sosyal güvenlik sözleşmelerinde, idari önlemler ve işbirliğine ilişkin kimi usuller de
düzenlenmiştir.
Buna göre, akit tarafların yetkili makamları sözleşmenin uygulanmasında gerekli idari
önlemleri almak zorundadır.
Ayrıca, akit tarafların yetkili makamları bu sözleşmenin uygulanmasında alınan
önlemler konusunda birbirlerine mümkün olan en kısa zamanda gerekli bilgileri verirler ve bu
sözleşmenin uygulanmasını etkilediği ölçüde ulusal yasalarında yapılan değişiklikleri
bildirirler.
Akit tarafların yetkili makamları sözleşmenin uygulanmasını kolaylaştırmak üzere
irtibat kuruluşları tesis ederler.
Sözleşmenin uygulanmasına ilişkin her sorun için  akit tarafların yetkili makamları ve
kurumları sanki bu sorunlar kendi ulusal yasalarını etkiliyormuş gibi birbirlerine parasız
yardımcı olurlar.
Ancak, özleşme uyarınca bir akit tarafa diğer akit tarafça hakkında bildiride bulunulan
kişilere ilişkin her nevi bilgi, sözleşmenin uygulanmasında gizlilik değeri taşır ve ancak bu
sözleşmenin ve onun uygulandığı mevzuatın uygulanmasında kullanılabilir.
D- ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SORUMLULUĞU
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde, üçüncü şahısların sorumluluğu halinde taraflardan
birinin mevzuatında öngörülen rücu ve halefiyet hakkını diğer akit tarafın da tanıyacağına dair
hükümler bulunmaktadır.
Zira sözleşmelerde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre borçlanılmış primlerin
borçlunun ikamet ettiği ülkede borçlanılmış primler gibi tahsil edileceğine” amir hükümler de
yer alır.
Yabancı sigorta mercilerinin Kurumumuz aracılığı ile takip ettikleri Türkiye’deki
alacakları,  58
1- Haksız fiiller sonucu yabancı sigorta kurumlarına verilen zararlardan doğan
tazminat alacakları olup bunlar:
a) Üçüncü kişilerin, ülkemizde sebebiyet verdikleri sigorta vaka’ları (trafik kazaları,
kavga) sonucu, sigortalılarına yaptıkları sağlık yardımları, geride kalan hak sahipleri için
ödedikleri rantlar, iş göremezlik parası, cenaze parası ve diğer masraflar nedeniyle, yabancı
sigorta mercilerine intikal etmiş olan tazminat hakları,
b) Ülkemizin sınırları dışında, haksız filer sonucu (kavga, trafik kazaları v.s.) meydana
gelen zararlardan dolayı yabancı sigorta mercilerinin ülkemize dönmüş olan borçlulardan olan
alacakları,
2- Yabancı sigorta mercilerine, o ülkede  bulunulan süre içinde borçlanılmış olan
primler,
3- Yabancı ülkede çalıştıktan sonra yurda dönen işçilerimize çeşitli durumlarda
yapılmış bulunan:
a) Haksız ödemeler (iş göremezlik ödeneği, çocuk paraları, yapılmış olan sair
ödemeler).
b) Fuzuli ödemeler (işsizlik sigortası yardımları, yanlış tahakkuk ettirilmiş sair
ödemeler, prim iadesi talebinde bulunanlara sehven yapılmış mükerrer ödemeler,
şeklinde sıralanabilir.
E- ANLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMLENMESİ
Sosyal güvenlik sözleşmelerinin uygulanması  sırasında sözleşme maddelerinin
sözleşmeye taraf ülkelerce yorumlanmasında yada uygulanmasında ortaya çıkacak
anlaşmazlıkların çözümünde de sözleşmelere göre  farklı yöntemlere yer verilmiştir.
Bir kısım sözleşmelerde, anlaşmazlıkların akit tarafların yetkili makamlar ile
müzakere yoluyla çözümlenmesine dair düzenlemelere yer verilmiştir. Anlaşmazlıklar bu
şekilde halledilemediği taktirde, akit taraflardan birinin isteği üzerine hakem heyetine
götürülmek suretiyle çözümlenir.
Bir kısım sözleşmelere göre ise tarafların yetkili makamları öncelikle ortaya çıkan
anlaşmazlıkları görüşmeler yoluyla çözümlerler.
   59
   
(Ek-1)
MERKEZ VE TAŞRA BİRİMLERİ ARASINDA
 GÖREV DAĞILIMI
 GÖREV/İŞLEM MERKEZ TAŞRA
 Sosyal güvenlik sözleşme aylık ve gelirlerinin bağlanması,   ödenmesi ve      durum
değişiklikleri
+  -
 Sosyal güvenlik sözleşmelerinin uygulanmasında kullanılan   belgelerin tanzimi ve - + 60
merkeze intikali
Sosyal güvenlik sözleşmelerinin uygulanmasında
kullanılan belgelerin ilgili ülke mercilerine intikali
 Uzun Vade
+ -
 Kısa Vade
+ +
Yurtdışı sigortalısı, aylık sahibi ve aile bireylerinin sağlık yardımlarını ilgili ülke
sigorta kurumu adına sağlamak ve buna ait belgeleri merkeze intikal ettirmek  - +
İlgili ülke sigorta kurumu adına sağlanan sağlık yardımlarına ait masrafların
hesaplaşmasını yapmak  + -
Prim iadesi
Belgelerin tanzimi
- +
Belgelerin Alman sigorta kurumuna intikali
+ +
Prim transferi
Belgelerin tanzimi
- +
Belgelerin İsviçre sigorta kurumuna intikali ve ödenmesi
+ -
Yurtdışı hizmet borçlanma ve borçlanmaya göre aylık bağlama
+ +
Almanya ve Bulgaristan aylıklarının ödenmesine aracılık etmek
+ -
Çocuk parası ve aile ödenekleri
+ -
(Ek-2)
SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ İMZALANAN ÜLKELER
ÜLKE ADI  İMZA TARİHİ
YÜRÜRLÜK
TARİHİ
KAPSAMI
UZUN
VADE
KISA
VADE
 01. İNGİLTERE  09.09.1959 01.06.1961 + -
 02. F.ALMANYA  30.04.1964 01.11.1965 + +
 03. HOLLANDA  05.04.1966 01.02.1968 + + 61
 04. BELÇİKA  04.07.1966 01.05.1968 + +
 05. AVUSTURYA  12.10.1966 01.10.1969 + +
 06. İSVİÇRE  01.05.1969 01.01.1972 + -
 07. FRANSA  20.01.1972 01.08.1973 + +
 08. DANİMARKA  22.01.1976 01.02.1978 + -
 09. İSVEÇ  30.06.1978 01.05.1981 + -
 10. NORVEÇ  20.07.1978 01.06.1981 + -
 11. LİBYA  13.09.1984 01.09.1985 + -
 12. K.K.T.C   09.03.1987 01.12.1988 + +
 13. MAKEDONYA  06.07.1998 01.07.2000 + +
  14. AZERBAYCAN  17.07.1998 09.08.2001 + +
 15. ROMANYA  06.07.1999 01.03.2003 + +
 16. GÜRCİSTAN  11.12.1998 20.11.2003 + -
 17. BOSNA-HERSEK  27.05.2003 01.09.2004 + +
 18. KANADA  19.06.1998 01.01.2005 + -
 19. KEBEK  15.10.1998 01.01.2005 + -
 20.ÇEK CUMHURİYETİ 28.06.2001 01.01.2005 + +
 21. ARNAVUTLUK  15.07.1998 01.02.2005 + +
 22. LÜKSEMBURG  08.12.2004 01.06.2006  + +
(Ek-3)
SAĞLIK YARDIMLARINDA ÜLKE BAZINDA
 KULLANILAN FORMÜLERLER
ÜLKE ADI
TURİSTİK AMAÇLI
VEYA GEÇİCİ
GÖREVLİ OLARAK
BULUNANLAR
TEDAVİLERİNE
DEVAM EDİLMEK
ÜZERE
GÖNDERİLENLER
SÜREKLİ İKAMET
HALLERİNDE
Çalışanın Aile
Bireyleri
Aylık /Gelir
Alanlar
F.ALMANYA
TA 11 TA 12 T/A 9 T/A 20 / T/A23 62
HOLLANDA  N/TUR 111 N/TUR 112 N/TUR 109 N/TUR 121
BELÇİKA  BT 8 / BT 15 BT 10 BT 6 BT 16
AVUSTURYA  A/TR 3 A/TR 4 A/TR 4 A/TR 4 / TR/ A 6
FRANSA  SE 208 – 06 AFT SE 208 – 04 FT SE 208-07 FT SE 208-09 FT
K.K.T.C  KKTC/TR 3 KKTC/TR 5 KKTC/TC 6 KKTC/TC 7
MAKEDONYA  MC/TR 4       - MC/TR 5 MC/TR 6
AZERBAYCAN  AZ/TR 4 AZ/TR 8 AZ/TR 5 AZ/TR 6
ROMANYA  R/TR 3 R/TR 3 R/TR 6 R/TR 4
ÇEK
CUMHURİYETİ
CZ/TR 111 CZ/TR 112      -       -
BOSNA-HERSEK  BH/TR 4 BH/TR 5  BH/TR 6 BH/TR7
ARNAVUTLUK  AL/TR 4 AL/TR 10 AL/TR 5 AL/TR 6
LÜKSEMBURG  L/TR 3 L/TR 3 L/TR 4 L/TR 5
(Ek-4)
HİZMET BİRLEŞTİRİLEREK AYLIK BAĞLANMASI İÇİN
MEVZUATLARINDA GEÇMESİ GEREKEN ASGARİ SÜRE
ÜLKE ADI
Aylığa İştirak İçin Gerekli
Olan Asgari Staj Süresi

İNGİLTERE  180 GÜN
 ALMANYA  1 GÜN*

HOLLANDA  1 GÜN 63
BELÇİKA  1 YIL

AVUSTURYA  12 AY
İSVİÇRE  360 GÜN
FRANSA  1 YIL

DANİMARKA  1 GÜN
İSVEÇ  1 GÜN

NORVEÇ  12 AY
 LİBYA  360 GÜN
 K.K.T.C   360 GÜN
 MAKEDONYA  12 AY
AZERBAYCAN  12 AY
 ROMANYA  1 YIL
ÇEK CUMHURİYETİ 1 YIL

BOSNA-HERSEK  12 AY
ARNAVUTLUK  1 YIL
GÜRCİSTAN  12 AY
KANADA  360 GÜN
KEBEK  1 YIL
LÜKSEMBURG  1 YIL
   
     * 01/04/1987 tarihinden önce 180 gün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder